Translation of "Pâlit" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pâlit" in a sentence and their turkish translations:

Son visage pâlit.

Yüzü beyazladı.

Elle pâlit à la nouvelle.

Haber karşısında rengi soldu.

- Il l'avait à peine vu qu'il pâlit.
- À peine l'avait-il vu qu'il pâlit.

O onu görür görmez benzi attı.

En entendant les nouvelles, elle pâlit.

Haberi duyduğunda, o soldu.

En entendant la nouvelle, il pâlit.

Haberleri dinlerken, yüzü soldu.

La noble comtesse d’Ahlefeld rougit et pâlit.

Ahlefeld'in asil Kontesi kızardı ve beti benzi attı.

Il pâlit de peur puis rougit de honte.

Yüzü korkudan kireç gibi oldu sonra utançtan kızardı.

À la vue des escargots cuisinés, Jane pâlit.

Pişirilmiş salyangozları görünce, Jane sarardı.