Translation of "Niquer" in Turkish

Ne pas niquer !

Mahvetme!

Et si on allait pique-niquer ?

Bir pikniğe gitmeye ne dersin?

- Nique ta mère.
- Va niquer ta mère.

Anneni becer.

S'il fait beau demain, nous irons pique-niquer.

Yarın hava güneşli olursa, pikniğe gideriz.

Aujourd'hui, c'est une journée parfaite pour pique-niquer.

Bugün piknik için mükemmel bir gün.

Ils sont allés dans les bois pique-niquer.

Piknik için ormana gittiler.

La pluie nous a rendu incapables d'aller pique-niquer.

Yağmur, pikniğe gitmemize imkan vermedi.

Comme il pleuvait, nous ne sommes pas allés pique-niquer.

Yağmur yağdığı için pikniğe gitmedik.

Si demain le temps est beau, nous irons pique-niquer.

Yarın hava iyi olursa, pikniğe gideriz.

Si le temps le permet, nous irons pique-niquer demain.

Hava güzel olursa, yarın pikniğe gideceğiz.

C'était une si belle journée que nous décidâmes de pique-niquer.

Öylesine güzel bir gündü ki biz piknik yapmaya karar verdik.

Je ne sais pas s'il fera beau demain, mais s'il fait beau nous irons pique-niquer.

Yarın hava güzel olur mu bilmiyorum, ama eğer yarın hava güzel olursa biz piknik yapacağız.