Examples of using "Nique" in a sentence and their turkish translations:
- Pikniğe gidelim.
- Pikniğe gitsek ya.
Onlar piknik için yola çıktılar.
O, pikniğe gitti.
Piknik içi tarih kararlaştıralım.
Anneni becer.
Yarın pikniğe gideceğim.
Ailem piknikten hoşlandı.
Beraber pikniğe gittik.
Tom pikniği sevmedi.
Biz piknikte çok eğlendik.
Hava güzel olursa, pikniğe gidelim.
Bu piknik için ideal hava.
Onlar sık sık bisikletle pikniğe giderler.
O önümüzdeki cumartesi piknik yapacak.
Piknik bütün gün sürdü.
Piknikte eğlendik.
Pikniğe gitme planından vazgeçtik.
Orası, pikniğimiz için mükemmel bir yerdir.
Bir piknik için bugün hava çok soğuk.
Bu piknik için güzel bir gün.
Mary neden onunla pikniğe gitti ?
bir düğüne, konferansa ya da okula dönüş pikniğine giderdim
Yarın yağmur yağarsa pikniğe gitmeyeceğim.
Piknikte birçok erkek yoktu.
Piknik yapmak için güzel bir yer buldum.
Piknik için harika bir gün.
Yağmur yağdığı için piknik öğle yemeğimizi evde yedik.
Piknik yağmurdan dolayı iptal edildi.
Tom ve Mary gölde bir piknik planlıyorlar.
Sanırım pikniğe gitmek için biraz çok fazla soğuk.
Piknikte kaç kişi olacağına dair bir fikrim yok.
Birlikte pikniğe gittiğimiz zamanı hâlâ hatırlayabiliyorum.
Tom, Mary'nin niçin Tom'la birlikte pikniğe gitmemeye karar verdiğini biliyor.
Kendimi iyi hissetmediğim için pikniğe gitmiyorum.
- Bir piknik masası yapmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
- Bir piknik masasını kurmanın bu kadar zor olacağını asla düşünmemiştim.
Pikniğinize gelemeyeceğimi bilmenizi istiyorum.