Examples of using "N'allait" in a sentence and their turkish translations:
Neyin yanlış olduğunu sordum.
Eskinin neyi vardı?
Onların ne oldu?
bunun işime yaramayacağıydı.
Tom bir şeyin doğru olmadığını biliyordu.
Saatte bir sorun vardı.
Bunun işe yaramayacağını biliyordum.
Bir şey yanlıştı.
ve o zaman bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştım.
Bir şeyin yanlış olduğunu hemen hissettim.
Onun olmayacağını söyledin.
Bir şeyin yanlış olduğunu görebiliyordum.
Tom'un onu asla bulamayacağını düşünmüştüm.
Tom, Mary'nin bunu yapmayacağını söyledi.
Arabasında bir şeylerin ters gittiğini onayladı.
Tom çabucak bir şeyin yanlış olduğunu fark etti.
Evliliğinde bir şeyin yanlış olduğunu ima etti.
Tom Mary'nin ne olduğunu öğrenemeyeceğini umuyordu.
sorunları aşmak için çalışabileceğim en sıkı şekilde çalıştım.
Bir şey doğru değildi.
Bir şeyin doğru olmadığını biliyordum.
uygulaması gerekecekti ... çünkü bir şey ters giderse, astronotların
Odaya girdiğim an, bir şeyin hatalı olduğunu biliyordum.
Onunla ilgili bir şey yanlıştı.
Televizyonumun nesi olduğunu sonunda buldum.
Kötü hissediyordum, bu yüzden hastaneye kabul edildim. Fakat bende gerçekten sağlıksız bir şey olmadığı anlaşıldı.
Sanırım Tom'un yardım etmeyeceğini bilmeliydim.