Examples of using "Marbre" in a sentence and their turkish translations:
mermerden yapılan şeyler
Onlar mermerden bir heykel yontuyorlar.
Ellerini mermer kadar soğuk hissetti.
Ayasofya neredeyse mermer ile kaplı diyebiliriz
ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.
Bu caminin avlusunda mermerden yapılma büyük bir şadırvan var.
Dük için köprüler, silahlar, gemiler, mermer ve kilden heykeller yapabileceğini söyledi