Examples of using "Libérer" in a sentence and their turkish translations:
Mahkumları serbest bırakacağım.
Bu hayvanları kafesten serbest bırakmalısın.
O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
- Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- Mahkumları bırakmalarını emretti.
Mahkumları bugün serbest bırakamayız.
Bizi rutin işlerden kurtarmak
Sıcak bir banyo almak endişelerimi aklımdan almaya yardımcı olur.
döndü ve ilk günden itibaren ülkeyi aşırılık yanlılarından kurtarma ve
Cuma geldiğinde benim rahatlama ve hafta sonunun keyfini çıkarma zamanım.