Translation of "Liaison" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Liaison" in a sentence and their turkish translations:

- As-tu une liaison ?
- Avez-vous une liaison ?

- Senin bir ilişkin var mı?
- Sen bir ilişki yaşıyor musun?

Elle a une liaison.

O bir ilişki yaşıyor.

Il a une liaison.

O bir ilişki yaşıyor.

A-t-il une liaison ?

O bir ilişki yaşıyor mu?

A-t-elle une liaison ?

O bir ilişki yaşıyor mu?

Tom et Marie ont une liaison secrète.

Tom ve Mary birbirlerini gizlice görüyorlar.

- Ma connexion Internet a été coupée.
- Ma liaison Internet a été coupée.
- Ma liaison Internet fut coupée.

Benim internet bağlantım kesildi.

Ce type a une liaison avec ta sœur.

O adam senin kız kardeşin ile bir ilişki yaşıyor!

Sami savait que sa femme avait une liaison avec un homme marié.

Sami, karısının evli bir erkekle ilişkisi olduğunu biliyordu.

Son état-major privé, composé d'aides de camp, d'officiers de liaison et de courriers.

Yardımcıları, irtibat subayları ve kuryelerden oluşan özel askeri personeli.