Examples of using "L'élection" in a sentence and their turkish translations:
Yarın seçimdir.
Ben seçimi kazandım.
Belediye başkanı seçimi kazandı.
Bir genel seçim mayıs ayında düzenlenecek.
Seçim sonuçları şüphelidir.
Cumhuriyetçi aday seçimi kazandı.
Seçimin sonucu neydi?
O, seçimi büyük bir çoğunlukla kazandı.
Herbert Hoover 1928 seçimini kazandı.
tam bu iş buraya kadar Trump seçimi kaybetti diye düşünülürken
Büyük bir çoğunlukla seçimi kazandı.
O konuşma Tom'a seçimi kaybettirdi.
Seçim günü soğuk ve yağışlıydı.
Başkanlık seçimi güzellik yarışması değildir.
30 Mayıs'ta, seçim sonuçlarını bileceğiz.
Bugün hala seçimi kimin kazandığını bilmiyoruz.
Yaklaşan seçimin sonucu, şimdiye kadar tahmin edilmesi en zoru olacak.
Tom'un seçimi kazanacağı hakkında aklımda hiç şüphe yok.
2009 yılında İran'da gerçekleşen başkanlık seçimlerini takip eden aylarda,
2016 seçimlerinde Donald Trump'ın seçilmesine yol açtı,
Şahsen, seçimi kimin kazanacağının herhangi bir yaratacağını sanmıyorum.
seçimi nasıl kazandığı konusunda hala şüpheler var
Seçim sonuçları geldiğinde herkes televizyona yapışmıştı.
İki başkan adayı arasında özgeçmiş ve ideoloji bakımından çok bariz fark var.
Sekiz yıllık Bush döneminden sonra Obama'nın seçilmesi birçok kişi için bir nefes taze havaydı.