Examples of using "Inquiéter" in a sentence and their turkish translations:
Endişelenmenize gerek yok.
Onun için endişe etmeyeceğim.
Onun seni endişelendirmesine izin verme.
Endişelenmeyi bırak.
Onun hakkında üzülmene gerek yok.
Peki uzak geçmiş, günlük yaşam ile karşılaştırıldığında
Hakkında endişeleneceğin bir şey yok.
Onun hakkında endişe etmeyi bırak.
- Kaygılanmak için hiçbir neden yok.
- Endişelenmek için hiçbir sebep yok.
Endişe etmekte haklıydın.
Endişelenmekten vazgeçmek zorundasın.
Sen hiçbir şey hakkında endişelenmek zorunda değilsin.