Examples of using "Impliquée" in a sentence and their turkish translations:
O müdahil olmak istemiyor.
Ben dahilim.
Sen dahilsin.
İlişkili değildim.
İlgili olmak istiyorum.
Beni oyunlarına ve sohbetlerine aldılar.
O cinayet davasına karışmış gibi görünüyor.
polislerin işin içinde olduğunu söyleyen savcının görevden alınması
Tom Mary'nin hırsızlıkla bir ilgisi olmadığına inanmadı.
Karıştırılmak istemiyorum.
Neden sen her zaman yer almak zorundasın?
Bu projeye nasıl dahil oldun?
Buna karıştığına inanamıyorum.
Senin karıştığına dair fikrim yoktu.
Senin karışmanı istemedim.
Ben parçamı söyledim ve artık dahil olmak istemiyorum.