Examples of using "Impliqué" in a sentence and their turkish translations:
Tom dahildir.
Siyasetle ilgileniyor musun?
O belaya karışmıştı.
Tom'un karıştırıldığından eminim.
Ben münakaşaya karıştım.
- O yer almak istemiyor.
- O karıştırılmak istemiyor.
Ben dahilim.
Ben küçük bir tartışmaya karıştım.
Tom karışmak istemiyordu.
Sanırım KGB karışıktı.
Skandala karıştığını itiraf ediyor.
O, o meseleyle uğraşıyor gibi görünüyor.
O bir skandala karışmıştı.
Sadece dahil edilmeni istiyorum.
Sen dahilsin.
İlişkili değildim.
Sanırım onun skandalla bir ilgisi var.
- Bütün dünya savaşta yer aldı.
- Savaşa tüm dünya katıldı.
O, olaya karıştığını inkar etti.
İlgili olmak istiyorum.
O, bir cinayet olayına karıştı.
Bir trafik kazasına karıştı.
O meseleye karıştırılmak istemiyorum.
O işe karışmak istemiyorum.
Ben bir trafik kazasına karıştım.
Biz bir trafik kazasına karıştık.
Sanırım Tom'un bununla bir alakası vardı.
Babam bu aralar borsaya sardı.
Karıştırılmak istemiyorum.
Umarım o trafik kazasından hiçbiri etkilenmemiştir.
Bir trafik kazası geçirmişsem ne yapmalıyım?
Babam hiç trafik kazası geçirmediğinden dolayı gurur duyuyor.
Tom, Mary'nin kızının kaçırılmasına katıldı.
Tom Boston'da bir trafik kazasına karıştıktan sonra sarhoşken araba sürmekten suçlandı.
Bu projeye nasıl dahil oldun?
Senin karıştığına dair fikrim yoktu.
Senin karışmanı istemedim.
On üç yaşındayken içinde bulunduğum bir araba kazasından dolayı hâlâ sol bacağımda bir izim var.
Ben parçamı söyledim ve artık dahil olmak istemiyorum.