Examples of using "Honneur" in a sentence and their turkish translations:
Onurunu kaybetti.
Bu bizim için bir onurdur.
Onunla tanışmak büyük bir onur.
Onu tanımak büyük bir onur.
Sizinle tanışmak bir onurdur, bayan.
Sizinle tanışmak büyük bir onurdur.
Sizinle tanışmak gerçek bir onur.
Sizinle tanışmak büyük bir onur.
Sizinle tanışabilmek büyük bir onur.
Biz onun onuruna bir veda partisi verdik.
Ailen kendi şerefini senden daha fazla önemsiyor.
Onları şerefinize tercih eder misiniz?
Onun hakkında şarkılar ve şiirler yazıldı.
kendi adlarını ve şereflerini önemsiyor gibi görünen
sadece kendisi için değil tüm Makedonlar için bir onur.
- Sezar'ın hakkı Sezar'a.
- Yiğidi öldür, hakkını yeme.
Kralın şehrimizi ziyaret etmesi büyük bir onur.
Fransızlar sadece milli onurlarını kirleten yabancılar değillerdi
Ne için hepiniz giyinip kuşandınız?