Translation of "Hôpital" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Hôpital" in a sentence and their turkish translations:

C'est un hôpital.

Bu bir hastanedir.

C'est un grand hôpital.

O büyük bir hastane.

Je travaille dans un hôpital.

Hastanede çalışıyorum.

Un hôpital, s'il vous plaît?

Bir hastane, lütfen?

Elle travaille pour un hôpital.

O, bir hastane için çalışır.

Ce n'est pas un hôpital.

- O bir hastane değil.
- Burası hastane değil.
- Bu bir hastane değil.

J'aimerais travailler dans un hôpital.

Hastanede çalışmak isterim.

C'est vraiment un bon hôpital.

O gerçekten iyi bir hastane.

Cet hôpital est à vendre.

Bu hastane satılıktır.

- Nous devons t'emmener à un hôpital.
- On doit vous emmener à un hôpital.

Seni bir hastaneye götürmek zorundayız.

- Je veux travailler dans un hôpital.
- J'ai envie de travailler dans un hôpital.

Bir hastanede çalışmak istiyorum.

- Il y a un hôpital près d'ici.
- Il y a un hôpital à proximité.

Yakınlarda bir hastane var.

Ce bâtiment était un hôpital avant.

Bu bina eskiden bir hasteneydi.

Il veut travailler dans un hôpital.

O bir hastanede çalışmak istiyor.

Je veux travailler dans un hôpital.

Ben bir hastanede çalışmak istiyorum.

Je pensais que c'était un hôpital.

Bunun bir hastane olduğunu sandım.

Où puis-je trouver un hôpital?

Nerede bir hastane bulabilirim?

Mettez-le dans un hôpital psychiatrique !

Onu bir akıl hastanesinde koy!

J'ai été dans le même hôpital.

Aynı hastanedeydim.

- Il fut transporté vers un hôpital local.
- Il a été transporté vers un hôpital local.

O yerel bir hastaneye nakledildi.

- Il nous faut t'emmener dans un hôpital.
- Il nous faut vous emmener dans un hôpital.

Seni bir hastaneye götürmeliyiz.

- Y a-t-il un hôpital à proximité ?
- Y a-t-il un hôpital dans le coin ?
- Y a-t-il un hôpital à proximité ?

Yakınlarda hastane var mı?

- Y a-t-il un hôpital à proximité ?
- Y a-t-il un hôpital à proximité ?

- Buraya yakın bir hastane var mıdır?
- Yakınlarda hastane var mı?

Tom travaille dans un hôpital près d'ici.

Tom buraya yakın bir hastanede çalışır.

Je n'aimerais pas travailler dans un hôpital.

Hastanede çalışmak istemezdim.

Il travaille dans un grand hôpital urbain.

O büyük bir şehir hastanesinde çalışıyor.

Il y a un hôpital aux alentours ?

Bu çevrede bir hastane var mı?

Y a-t-il un hôpital à proximité ?

Yakında hastane var mı?

Il y a un hôpital dans la ville.

Kentte bir hastane var.

Tom et moi travaillons dans le même hôpital.

Tom ve ben aynı hastanede çalışıyoruz.

- Avez-vous déjà fait l'objet d'une admission dans un hôpital psychiatrique ?
- As-tu déjà séjourné dans un hôpital psychiatrique ?

Daha önce hiç ruh sağlığı hastanesine yatırılmış mıydınız?

Toutes les infirmières dans cet hôpital sont très gentilles.

Bu hastanenin tüm hemşireleri çok naziktirler.

C'est cet hôpital que j'ai visité le mois dernier.

O, benim geçen ay ziyaret ettiğim hastane idi.

Un hôpital du coin a un besoin urgent de l'antivenin,

Yakınlardaki bir hastanenin bu panzehre ihtiyacı var,

Je ne travaille pas dans un cabinet, je travaille dans un hôpital.

Klinikte değil, hastanede çalışıyorum.

Il n'y a aucune incitation pour qu'un hôpital ait moins de lits.

Hastanelerin daha az yatakla çalışması için herhangi bir teşvik yok.

Quel genre de précaution avons-nous pris lorsque notre hôpital était inadéquat?

Hastanemiz yetersizken nasıl bir önlem almıştık biz

La Chine dit que je construirai un hôpital pour lutter contre ce virus

Çin bu virüsle mücadele edebilmek için bir hastane yapacağım diyor

Ils ne perdirent pas de temps à emmener l'homme souffrant à un hôpital.

Onlar hasta adamı hastaneye götürmede hiç zaman kaybetmedi.

Et à récupérer des fioles d'antivenin devant être livrées à un hôpital des environs.

götüren bir uçağın enkazını bulduğum bir görevi yeni tamamladım.

Le coût de la construction du nouvel hôpital était très supérieur à l'estimation initiale.

Yeni hastane binasının maliyeti İlk tahmin edilenden çok daha yüksektir.

Les deux victimes de la fusillade se trouvent en unité de soins intensifs dans un hôpital des environs.

İki kurşun mağduru yakındaki bir hastanede yoğun bakım ünitesinde bulunmaktadır.

Il a été volé et a passé des jours à l'agonie dans un hôpital sale - un épisode qui peut

Soyuldu ve kirli bir hastanede günlerce ıstırap içinde geçirdi -