Examples of using "Dedans" in a sentence and their turkish translations:
Burada hava çok soğuk.
Gelip şuraya bakın.
Tom içeride.
Beni buna sürükleme.
Oraya girme.
Hepsi oradalar.
- Beni bu işe karıştırma.
- Beni bu işe bulaştırma.
Beni buna bulaştırma.
Dişleri içeride.
O orada mı?
Burası havasız.
Burada ne halt ediyorsun?
Orada tam olarak ne yapıyorlar?
Burada olman gerekmiyor.
Onu orada bulamazsınız.
Sonra da içeri sokalım.
Bu da buraya giriyor.
Burası soğuk.
Burada biri var mı?
- Haddini aşıyorsun.
- Çizmeyi aşıyorsun.
- Başından büyük işlere kalkışıyorsun.
- Haddini bilmiyorsun.
- Boyunu aşan işlere girişiyorsun.
Orada başka kim var?
İçeride kimse yok.
Burada olmaman gerekiyor.
Ben bu işe nasıl bulaştım?
Neden burada beklememi istiyorsun?
- Bunu nasıl buluyorsun?
- Bu sende nasıl bir izlenim bıraktı?
Takip cihazı burada olduğunu söylüyor.
Bu şeyin içi yağla dolu.
Tamam, onu buraya sokmaya çalışacağız.
O güvercin parmaklı.
Oradaki nedir?
Burada saklanabiliriz.
Tom orada yalnız.
Bunlar girdikten sonra, içini dolduracaksınız.
İçindeki şeyleri görüyor musunuz?
Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.
Burası bir sürü mahlukla doludur.
Onu koyduktan sonra GoPro'mu kuruyorum,
Burada ne oluyor?
Sen bu yoldan aşağıya doğru inmek istemiyorsun.
Bir adam neredeyse bize çarptı.
Orada her şey yolunda mı?
Burada mı uyuyorsunuz?
Burada neler oluyor?
Bu koltuk oturmak için rahat.
Onlara oraya ait değil.
Ne kadar süre oradaydım?
Ben oraya gitmeyeceğim.
Kutuyu açtım ve içine baktım.
Orada biri var mı?
Onu oraya koyacağım. Kaçma sakın.
Dişleri içeride. Tamam, şimdi çıkaralım.
Orada bir şey olmalı.
Burada güvende değilim.
Orada bir şey var mı?
Endişe etme. Ben bu konuda iyiyim.
Oraya yalnız gitmene izin veremem.
Bütün gün burada kalamazsın.
Müdahale etme!
Burası karanlık. Bir el fenerin var mı?
Ona binmeden önce bunu öğrenmemiz daha iyi oldu.
orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız
Bunlardan birine yakalanırsanız işiniz biter!
Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.
İçeride ne olduğunu göremiyorum.
Burası karanlık.
Onlar birbirleriyle çarpıştılar.
Bunda doğruluk payı var.
Bu kutu boş. İçinde hiçbir şey yok.
Termometre burada otuz derece olduğunu söylüyor.
muhtemelen orada daha birçok fırsat olduğunu göreceksiniz.
Kendimi geri dönüşü olmadan aşağıda bulmak istemem.
İşe yararsa onu bunun içine sokmaya çalışacağız.
Burada cep telefonu kullanamayız.
Orada biri var mı?
İçeri gireceksek ışık kaynağına ihtiyacımız olacak.
Burada ne oldu?
Burada hava çok karanlık.
Bu çay çok demli. Biraz üzerine su ekle.
Gömleğimi çıkarabilir miyim? Burası çok sıcak.
onun içinde bir kişi vardır. Simit diye bağırarak birisini kovalar
O trene biner binmez, o istasyondan yola çıktı.
Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.
Buranın oldukça dar ve küçük olması iyi bir şey.
Burada bir şey var.
Benim yatağım büyük ve hortlaklar gelir ve gün boyunca onun üzerinde uyur.
Bu konuda iyi değilim.
Biz bir pasta yaptık ve içine haşhaş tohumu koyduk.
Bu konuda yalnız olduğumu biliyorum.
Aslında daha iyisini de yapabiliriz. Sırt çantası yerine, içindeki kuru çantayı kullanırız.
etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.
Onun yüzüne tokat atmak yerine, ona tükürdü ve aşağılayarak uzaklaştı.
Anahtarlarımı nereye koyduğumu bilmiyorum ama onları burada bir yerde bıraktım.
Sadece seni burada istemedim.