Examples of using "D’un" in a sentence and their turkish translations:
O bir amatörün fikri.
Tom bir öğretmen olmak için gerekenlere sahip değildir.
Tom, iyi bir öğretmen olmak için gereken niteliklere sahip.
Yeni bir başlangıca ihtiyacım var.
O bir arkadaşın arkadaşıdır.
Sana bir ceket gerekiyordu.
Çamaşır yıkama servisiniz var mı?
Tom bir yarış otomobili sürücüsü olmak için gerekenlere sahip değildir.
Duvarda yaşlı bir adamın portresi asılıydı.
Ben bir masaj istiyorum. Benim dinlenmem gerekiyor.
Benim keskin bir bıçağım var.
Bir gökdelendeki asansörler hayati sistemlerdir.
Dolayısıyla liderlik kapasitelerinin olduğunu fark etmeleri çok zor.
O, baş ağrısını erken ayrılmanın mazereti olarak kullandı.
Hareket eden trene atlamak çok tehlikelidir.
Tüm polis soruşturmaları mutlaka bir suçlu tutuklanmasına yol açmaz.
- Nasıl bilet alacağımı bilmiyorum.
- Ben nasıl bilet alacağımı bilmiyorum.
- "Neredeydin?" "Bir arkadaşı yolcu etmek için istasyondaydım."
- "Nerelerdeydin?" "Bir arkadaşı uğurlamak için istasyondaydım."
- "Nerelerdeydin?" "Bir arkadaşı uğurlamak için gardaydım."
Beni dinle, o soğukkanlı bir biçimde babamın Kakongo kralı olduğunu söyledi.
Bir öğretmen olmak için gerekli yeteneklere sahip olduğumu sanmıyorum.
Amcam dün mide kanserinden öldü.
Veri bir dersin ideal uzunluğunun 60 dakika yerine 30 olabileceğini öneriyor.
Bir sözcüğün anlamını bilmiyorsan sözlüğe bak.
İnsanlar hâlâ tamamen bir yerli konuşucu gibi ses çıkarmadığın aşikar olduğunda sadece dil yeteneğiniz üzerine size iltifat etmek eğilimindedir.