Translation of "Définition" in Turkish

- La définition du dictionnaire est autre.
- La définition du dictionnaire est différente.

Sözlük tanımı farklı.

C'est la version haute définition.

- Bu HD versiyon.
- Bu yüksek çözünürlüklü versiyon.

Quelle est la définition du jazz ?

Cazın tanımı nedir?

Ma définition de la haine est large

Nefreti çok geniş bir çapta tanımlıyorum

Regarde la définition de "mec" dans ton dictionnaire.

Sözlüğünde "guy" tanımına bak.

Et pour moi, c’est la définition de la justice.

Benim için adaletin tanımı bu.

Mais la science dit maintenant que nous pouvons changer cette définition.

Ama şimdi bilim bu tanımı değiştirebileceğimizi söylüyor.

La vraie définition de la science, c’est qu’elle est l’étude de la beauté du monde.

Bilimin gerçek tanımı, dünyanın güzelliğini araştırmaktır.

Aucune définition de la poésie n'est adéquate, à moins qu'elle ne soit elle-même de la poésie.

Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.

Dans une autre définition, nous pouvons dire ce qui suit. Il y a une connexion de base pendant le passage du temps avec le mouvement.

Bir diğer tanım şeklide şöyle söyleyebiliriz. Hareketle zamanın geçişi sırasında temel bir bağlantı vardır.