Examples of using "Dictionnaire" in a sentence and their turkish translations:
- Benim bir sözlüğüm var.
- Bir sözlüğüm var.
Bir sözlüğüm var.
Bir sözlüğün var mı?
O bir sözlük.
- O benim sözlüğüm.
- O benim sözlüğümdür.
O, sözlüğü kullandı.
Benim sözlüğümü kullanabilirsiniz.
Bu sözlüğün on iki cildi vardır.
O, sizin sözlük değil mi?
Tom sözlüğümü bana geri verdi.
Sen benim sözlüğümü kullanabilirsin.
Bu iyi bir sözlük.
Evet, bu benim sözlüğüm.
Ona ayaklı sözlük derler.
İyi bir sözlüğüm var.
Bu sözlük pahalıdır.
Tatoeba bir dil sözlüğüdür.
Sözlüğü geri verdi.
Sözlüğü arıyorsun.
İyi bir sözlük almak istiyorum.
- Bu sözlük hiç faydalı değil.
- Bu sözlük tamamen yararsız.
Bu sözlük sizin için çok yardımcı olacaktır.
Sözcüklere sözlüğünden bak.
- Fransızca bir sözlüğün var mı?
- Fransızca sözlüğün var mı?
Sözlük tanımı farklı.
Kelimeye sözlükte bak.
- Genellikle hangi sözlüğü kullanıyorsunuz?
- Genellikle hangi sözlüğü kullanıyorsun?
Ona sözlükte bak.
Sözlük benim için çok faydalı.
Sen yürüyen bir sözlük müsün?
Benim sözlüğüm çok faydalıdır.
Bu sözlüğün hiç faydası yok.
Bu sözlük hiç faydalı değil.
Ben tamamen aynı sözlüğe sahibim.
İyi bir sözlüğe ihtiyacım var.
İfadeye sözlüğünüzden bakın.
Bu sözlük benimki.
- Sözlüğünde ona bak.
- Sözlüğe bak.
İyi bir sözlük istiyorum.
O bana bu sözlüğü tavsiye etti.
Bu sözlük iyi değil.
Bir sözlük kelimeleri tanımlar.
Bu kimin sözlüğü?
Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir.
Sözlüğünü kullanabilir miyim?
Bu sözlük güncel.
Tom bir Japonca-Çince sözlük satın aldı.
Tom bir Çince-Japonca sözlüğü aldı.
- Bir İngilizce sözlüğün var mı?
- İngilizce bir sözlüğün var mı?
Sözlüğünü nasıl kullanacağını öğrenmelisin.
Sözlük masanın üstünde.
- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.
Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
Yeni kelimelere sözlüğünden bak.
Hangi sözlüğe baktın?
O bana yeni bir sözlük aldı.
Sözlüğünü kullanmama izin verdi.
Bir Japonca-İngilizce sözlüğe ihtiyacım var.
Ben ifadeye sözlükte bakacağım.
- O da sözlük aldı.
- O da sözlük satın aldı.
Ben sık sık sözlüğe bakarım.
Kelimeye sözlüğünde bak.
Sözlükte bu kelimeye bak.
Ona sözlüğünü geri verdim.
- Fince sözlüğün var mı?
- Fince sözlüğünüz var mı?
Emily'nin sözlüğü var mı?
Bu senin sözlüğün kopyası mı?
Bu sözlük benim kız kardeşimindir.
Bu sözlük İngilizce yazılmıştır.
Bu sözlük benim değil.
Ona sözlükte bakacağım.
Sözlüğümü alt katta bırakmışım.
O sözlükte sık sık kelimeler ararım.
Lütfen bana sözlüğü uzat.
Sözlüklerini kullanma alışkanlığı oluşturmaya gayret etmelisin.
Benim çok iyi bir sözlüğüm yok.
Elinizin altında iyi bir sözlük bulundurun.
Bayan March bana İngilizce bir sözlük verdi.
Bu sözlüğü herhangi biri kullanabilir.
Kelimeye sözlükte baktım.
Kelime benim sözlükte yok.
O, gözden uzak bir yere sözlüğünü sakladı.
Sözlüğünde kelimeye baktı.
Kız kardeşime bir sözlük verdim.
İngilizce sözlük olmadan yapabilir misin?
Bana sözlüğü getir.
İyi bir sözlük önerebilir misin?