Translation of "Décida" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "Décida" in a sentence and their turkish translations:

McClellan décida d'attendre.

McClellan beklemeye karar verdi.

Il se décida rapidement.

O, çabuk karar verdi.

Il décida sans tarder.

O derhal kararını verdi.

Il décida finalement d'essayer.

Sonunda denemeye karar verdi.

Johnston décida de capituler.

Johnston teslim olmaya karar verdi.

Il décida de l'épouser.

O onunla evlenmeye karar verdi.

Il décida de devenir juge.

O bir avukat olmaya karar verdi.

Il décida de devenir médecin.

O doktor olmaya karar verdi.

Il décida d'étudier plus dur.

O daha çok çalışmaya karar verdi.

Il décida d'arrêter de fumer.

Sigarayı bırakmaya karar verdi.

Elle se décida à démissionner.

- İşinden istifa etmeye karar verdi.
- İşinden ayrılmaya karar verdi.
- O istifa etmeye karar verdi.
- O işini bırakmaya karar verdi.

Elle décida d'arrêter de fumer.

O sigarayı bırakmaya karar verdi.

Tom décida d'appeler la police.

Tom polisi aramaya karar verdi.

Jacques décida d'annuler les réservations.

Jack rezervasyonları iptal etmeye karar verdi.

Tom décida de devenir cuisinier.

Tom aşçı olmaya karar verdi.

Il se décida à subir l'opération.

Ameliyat edilmeye karar verdi.

Le couple décida d'adopter un orphelin.

Çift bir yetimi evlat edinmeye karar verdi.

- Il se décida.
- Il s'est décidé.

O, kararını verdi.

Tom décida d'entrer dans la salle.

Tom odaya girmeye karar verdi.

Dan décida de parcourir le monde.

Dan dünyayı dolaşmaya karar verdi.

Tom décida de rester chez Marie.

Tom Mary'nin evinde kalmaya karar verdi.

Elle se décida à devenir secrétaire.

O sekreter olmayı kararlaştırdı.

Elle se décida à subir l'opération.

Ameliyat edilmeye karar verdi.

Elle décida de tenir un journal intime.

O, bir günlük tutmaya karar verdi.

La société décida d'employer deux nouvelles secrétaires.

- Şirket iki yeni sekreteri işe almaya karar verdi.
- Şirket işe iki yeni sekreter alma kararı aldı.
- Şirket işe iki sekreter almayı kararlaştırdı.

Dan décida de prendre tous les risques.

Dan onu tamamen göze almaya karar verdi.

Marie décida de ne plus le revoir.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.

Elle se décida à passer son bac.

O, liseden mezun olmaya karar verdi.

Il décida d'abandonner le droit pour l'art.

O sanat için hukuku terk etmeye karar verdi.

Mary décida de ne plus jamais le revoir.

Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.

Perry décida d'obtenir des informations auprès de Drake.

Perry Drake'den bilgi almaya karar verdi.

Il décida de chercher des informations autre part.

Başka yerde bilgi aramaya karar verdi.

Il décida de jeter l'éponge malgré nos encouragements.

Teşviğimize rağmen, o pes etmeye karar verdi.

Il décida de ne pas attendre plus longtemps.

Daha fazla beklememeye karar verdi.

Il se décida à recourir à la chirurgie.

Ameliyat edilmeye karar verdi.

Tom décida d'envoyer Marie à une école privée.

Tom Mary'yi özel bir okula göndermeye karar verdi.

Elle se décida à recourir à la chirurgie.

Ameliyat edilmeye karar verdi.

Le lendemain, Jésus décida de partir pour la Galilée.

İsa ertesi gün Celile'ye gitmeye karar verdi.

- Tom décida de coopérer.
- Tom a décidé de coopérer.

Tom işbirliği yapmaya karar verdi.

- Elle décida de l'épouser.
- Elle a décidé de l'épouser.

O, onunla evlenmeye karar verdi.

Tom décida de demander de l'aide auprès de Marie.

Tom Mary'nin yardımını istemeye karar verdi.

Elle décida de prendre conseil auprès d'un expert juridique.

O yasal danışmanlık almaya karar verdi.

- Après y avoir réfléchi, il décida de ne pas y aller.
- Il y réfléchit et décida de ne pas y aller.

O, düşünüp taşındı ve gitmemeye karar verdi.

Il décida de cesser de fumer une fois pour toutes.

Sigara içmekten kesin olarak vazgeçti.

Romeo, croyant que Juliette était morte, décida de se tuer.

Romeo, Juliet'in öldüğünü düşünerek, kendini öldürmeye karar verdi.

L'étudiant décida d'abréger son rapport en enlevant les détails inutiles.

Öğrenci gereksiz ayrıntıları çıkararak raporunu kısaltmaya karar verdi.

- Il s'est décidé à y aller.
- Il se décida à y aller.
- Il se décida à s'y rendre.
- Il s'est décidé à s'y rendre.

O, oraya gitmeye karar verdi.

Il se décida enfin à lui faire une demande en mariage.

O, sonunda ona evlenme teklif etmeye karar verdi.

Tom consulta le menu puis décida de commander un plat de poisson.

Tom menüye baktı ve bir balık yemeği sipariş etmeye karar verdi.

Elle décida de l'épouser même si ses parents ne le voulaient pas.

Ebeveynleri onun yapmasını istemese bile o, onunla evlenmeye karar verdi.

- Il décida de ne pas s'y rendre.
- Il décida de ne pas y aller.
- Il décida de ne pas partir.
- Il a décidé de ne pas s'y rendre.
- Il a décidé de ne pas y aller.
- Il a décidé de ne pas partir.

Gitmemeye karar verdi.

- Elle décida de ne pas y aller.
- Elle décida de ne pas s'y rendre.
- Elle décida de ne pas partir.
- Elle a décidé de ne pas y aller.
- Elle a décidé de ne pas partir.
- Elle a décidé de ne pas s'y rendre.

O gitmemeye karar verdi.

Elle aimait les hommes gras, elle décida donc de se convertir au Bouddhisme.

O şişman erkekleri seviyordu, bu yüzden Budizm'e dönmeye karar verdi.

- Tom a décidé de quitter la société.
- Tom décida de quitter la société.

Tom şirketten ayrılmaya karar verdi.

- Tom décida de rentrer tôt.
- Tom a décidé de rentrer chez lui tôt.

Tom eve erken gitmeye karar verdi.

Tom décida de dire la vérité à Mary au sujet de sa maladie.

Tom, Mary'ye hastalığı hakkındaki gerçeği anlatmaya karar verdi.

- Elle se décida pour une robe bleue.
- Elle a opté pour une robe bleue.

O, mavi bir elbisede karar verdi.

Dan décida d'écrire un long article afin d'y exposer les transactions illégales de Linda.

Dan Linda'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.

Tom sait pourquoi Marie décida de ne pas aller au pique-nique avec Tom.

Tom, Mary'nin niçin Tom'la birlikte pikniğe gitmemeye karar verdiğini biliyor.

C'était après une réunion en Amérique qu'il décida d'écrire un livre pour les non-initiés.

Amerika'da bir toplantıdan sonra bilim adamı olmayanlar için bir kitap yazmaya karar verdi.

- Il a décidé de devenir son mari.
- Il s'est décidé à l'épouser.
- Il se décida à l'épouser.

O, onunla evlenmeye karar verdi.

- Tom décida de ne pas aller à la réunion.
- Tom a décidé de ne pas aller à la réunion.

Tom toplantıya gitmemeye karar verdi.

Il décida de donner à manger à son chien le lapin qu'il avait tiré plus tôt ce jour-là.

O, köpeğini o gün daha önce vurduğu tavşanla beslemeye karar verdi.

- Il s'est fait à l'idée de l'épouser.
- Il se fit à l'idée de l'épouser.
- Il s'est décidé à l'épouser.
- Il se décida à l'épouser.

O, onunla evlenmeye karar verdi.

Mademoiselle Baker savait que le jeune homme devrait partir très bientôt, elle décida alors de lui demander de bouger un peu sa voiture, afin qu'elle puisse garer la sienne à une bonne place pour la nuit avant d'aller se coucher.

- Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
- Bayan Baker çok yakında genç adamın ayrılmak zorunda kalacağını biliyordu, yatmaya gitmeden önce arabasını gece için uygun bir yere parkedebilmek için genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.