Examples of using "D'enseigner" in a sentence and their turkish translations:
Onun mesleği öğretmenliktir.
Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır.
Benim işim İngilizce öğretmektir.
O, Fransızca öğretebilir.
Öğretim tarzımın yanlış olduğunu düşünüyor musun?
çünkü biz sadece konu öğretmiyoruz
Benim Tom'a Fransızca öğretmem isteniyor.
ve öğretmen canı çıkıyor bu insanlara bir şey öğretebilmek için
O hem İngilizce hem de Fransızca öğretme yeteneğine sahiptir.
İnsanlara ne öğrenmeye isteksiz olduklarını öğretmek zordur.
Birine bir şey öğretmek mümkün değil-o sadece kendisi öğrenebilir.
O okulda öğretmekten vazgeçtiğinden beri ne kadar süre oldu?