Examples of using "Absurde" in a sentence and their turkish translations:
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
Bu çok saçma görünüyor...
Bu tamamen bir saçmalık...
Bu gülünç.
Bu saçma.
Bütün bunlar saçmalık.
Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır.
Ona uğraşmak anlamsız.
yahu çok saçmadır ismi ama
Bu saçmalık.
Bence bu tamamen saçma.
Onu yapman mantıksız.
Senin cezalandırılmanın saçma olduğunu düşündük.
Onu ikna etmeye çalışmak saçma.
Şu hayvanların davranışı saçmadır.
şapşal dilin buna bağlı kalmaz.
Bu, duyduğum en saçma fikirdir.
Onun yasaya karşı gelmesi aptallıktı.
saçma sapan görselliği sıfır bir film yaparız diye düşünüyorum
İnsanları kendi aralarında iyi ve kötü olarak ayırmak saçma. İnsanlar neşeli ya da sıkıntılı olabilir.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- O saçmalık.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.
- O herhangi bir anlam ifade etmiyor.
- Bu saçma.
- Bu saçmalık.