Examples of using "Conserve" in a sentence and their turkish translations:
Birlikte gittik.
Konserve meyveleri seviyorum.
kubbe hala daha orijinal şeklini koruyor
Onlar balık tutabilirler.
- O boş bir tenekeyle futbol oynuyordu.
- Boş bir teneke kutu ile futbol oynuyordu.
Süt sıcak havada çabuk bozulur.
aynı zamanda en hızlı biten katedral unvanını da hala koruyor
Yine noktalar burada, böylece projeksiyonun şekli bozarken
Bütün tasarruflarını bankada tutar.
Süt sıcak bir günde uzun süre tutulmaz.