Translation of "D'origine" in Turkish

0.034 sec.

Examples of using "D'origine" in a sentence and their turkish translations:

- C'est une Américaine d'origine asiatique.
- C'est une Étasunienne d'origine asiatique.

- O bir Asyalı-Amerikalı.
- O Asya kökenli bir Amerikalı.

Son nom est d'origine grecque.

Onun adı Yunanca kökenlidir.

C'est un Américain d'origine asiatique.

O bir Asyalı Amerikan.

C'est un Étasunien d'origine chinoise.

- O Çin kökenli bir Amerikalı.
- O Çin asıllı bir Amerikalı.

Le dôme conserve sa forme d'origine

kubbe hala daha orijinal şeklini koruyor

Après tout un canal d'origine juive

sonuçta Yahudi kökenli bir kanal

Ce mot est clairement d'origine germanique.

Bu kelime açıkça Cermen kökenlidir.

Beaucoup de mots anglais sont d'origine latine.

Birçok İngilizce kelime Latinceden türetilmiştir.

Et j'ai commencé à travailler avec ma communauté d'origine

ve deprem sonrası bu korkunç dönemi atlatmalarında onlara yardım etmek için

Les ramens sont des nouilles de blé d'origine chinoise.

Ramen, Çin kökenli bir buğday şehriyesidir.

La mère de Felicja est une Polonaise d'origine roumaine.

Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.

En grandissant, je n'ai jamais pensé que j'allais quitter mon pays d'origine.

Büyürken memleketimden ayrılacağımı hiç düşünmemiştim.

M. et Mme Yamada retourneront dans leur pays d'origine le mois prochain.

Bay ve Bayan Yamada gelecek ay vatanlarına geri dönecekler.

Sa famille a émigré depuis son pays d'origine jusqu'au Brésil il y a quarante ans.

Ailesi kırk yıl önce anavatanından Brezilya'ya göç etti.

Je me rappelle en train de jouer au jeu Pac-Man d'origine, quand j'étais enfant.

Çocukluğumda orijinal Pac-Man oynadığımı hatırlıyorum.

- Ce mot est d'origine grecque.
- Ce mot vient du grec.
- Ce mot provient du grec.

Bu kelime Yunancadan geliyor.

Nous voulons des traductions qui semblent naturelles dans la langue d'origine, pas des traductions mot-à-mot.

Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.

En Europe ou en Amérique; et rentrent désormais dans leur pays d'origine avec un nouvel esprit plus critique

Amerika'dan geliyor. Ve şimdi kendi köken ülkelerine yeni ve daha eleştirel

Lorsque vous regardez la télévision ou écoutez la radio, la musique que vous entendez est souvent d'origine africaine.

Televizyon izlediğinde ya da radyo dinlediğinde, dinlediğiniz müzik genellikle Afrika kökenlidir.