Examples of using "Chicago" in a sentence and their turkish translations:
İyi akşamlar Şikago.
Carol, Şikago'da yaşıyor.
O yarın Şikago'dan ayrılıyor.
O, Şikago'ya otobüsle gitti.
Şikago çevresinde yağmur yağıyordu.
Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.
- Arabayla Şikago'ya gittiler.
- Arabayla Chicago'ya gittiler.
Tom bir yıldır Chicago'da yaşıyor.
Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.
Şikago'ya gidiş-dönüş bileti istiyorum.
Tom Boston'u Chicago'dan daha çok sevdiğini söylüyor.
New York'ta Chicago için tren değiştirin.
Boston ya da Chicago'da yaşamak istiyorum.
Onun Chicago'ya taşınma kararı bizi şaşırttı.
Bir sonraki gelecek tren Şikago'dandı.
Boston'da doğdum ama Şikago'da yetiştirildim.
büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.
Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı.
Ben hiç Boston'a gitmedim. Ancak Chicago'da bulundum.
Tom'un önümüzdeki yaz Boston'a ya da Chicago'ya gidip gitmeyeceğini merak ediyorum.
, ilk gökdelen ortaya çıktı. O zamanlar on kattan oluşan ve
Tom Mary'nin Boston'da olduğun düşünüyor ama o aslında şu anda Şikago'da.
Tom Boston'da iyi bir iş bulamadı, bu yüzden Şikago'ya taşındı.
ve özellikle bir yıl sonra Büyük Chicago Yangını patlak verdi ve