Translation of "Habite" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Habite" in a sentence and their turkish translations:

- Il habite ici.
- Elle habite ici.

O burada yaşıyor.

habite John ?

John nerede yaşıyor?

Qui habite ici ?

Burada kim yaşıyor?

Elle habite Yokohama.

O Yokohama'da yaşıyor.

- Où habite-t-il ?
- Où est-ce qu'il habite ?

O nereye gidiyor?

habite ton oncle ?

Amcan nerede yaşıyor?

Où habite-t-il ?

- O nerede yaşıyor?
- O nerede oturuyor?

habite le diable ?

Şeytan nerede yaşıyor?

Casey habite à Tver.

Casey, Tiver'de yaşıyor.

Elle habite tout près.

O yakında yaşıyor.

Tom habite à Boston.

Tom Boston'da ikamet ediyor.

Tom habite près d'ici.

Tom buradan uzakta yaşamıyor.

Il habite à Kyôto.

O, Kyoto'da yaşıyor.

habite ta mère ?

Annen nerede yaşıyor?

Il habite à Tokyo.

O, Tokyo'da yaşıyor.

Tom habite en Australie.

Tom Avustralya'da yaşıyor.

Marie habite au Caire.

Mary Kahire'de yaşıyor.

Tony habite à Kobé.

Tony Kobe'de yaşıyor.

Elle habite à Rome.

O, Roma'da yaşıyor.

Elle habite à Kyoto.

O, Kyoto'da yaşıyor.

habite ta sœur ?

- Kardeşin nerede yaşıyor?
- Kız kardeşin nerede yaşıyor?

- Il habite à côté de chez nous.
- Il habite à côté.

O, bize bitişik yaşıyor.

- Dites-moi exactement où il habite.
- Dis-moi exactement où il habite.

Onun nerede yaşadığını bana tam olarak söyle.

Il habite une ville portuaire.

O, bir liman kasabasında yaşamaktadır.

Il habite dans un village.

O, bir köyde yaşıyor.

Il habite la maison jaune.

O, sarı evde yaşıyor.

Tom habite sur un bateau.

Tom bir teknede yaşıyor.

Il habite dans ce quartier.

Bu semtte yaşıyor.

Il habite à New York.

O, New York'ta yaşar.

Tom habite l'appartement du dessus.

Tom üstümüzdeki dairede yaşıyor.

Elle habite une petite maison.

Küçük bir evde yaşıyor.

Tom habite ici depuis 2003.

Tom 2003'ten beri burada yaşıyor.

À quel étage habite-il ?

O hangi katta yaşıyor?

Actuellement, Tom habite à Boston.

Şu anda, Tom Boston'da yaşıyor.

Tom habite dans une caravane.

Tom taşınabilir bir evde yaşıyor.

Il habite à la campagne.

O, kırsalda ikamet ediyor.

Il habite près de chez moi.

O, evime yakın yaşıyor.

Au fait, où habite-t-il ?

Bu arada, o nerede oturuyor?

Elle habite à quelques rues d'ici.

- Buradan birkaç sokak ileride oturuyor.
- Buradan birkaç blok ötede yaşıyor.

Il habite cette maison de campagne.

O, malikhanesinde yaşar.

Elle habite à côté de lui.

O, onun bitişiğinde yaşıyor.

Personne ne sait où il habite.

Onun nerede yaşadığını hiç kimse bilmiyor.

Tom habite la porte à côté.

Tom bizim bitişiğimizde yaşıyor.

Il habite à côté de moi.

O benim bitişiğimde yaşıyor.

Où Tom habite-t-il, maintenant ?

Tom şimdi nerede yaşıyor?

Ma sœur habite près de Yokohama.

Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.

Tom habite dans un quartier pauvre.

Tom yoksul bir mahallede yaşıyor.

Tom habite près de chez nous.

Tom bize yakın yaşar.

Mon ami habite dans cette maison.

Arkadaşım bu evde yaşamaktadır.

Il habite ici depuis une semaine.

O, burada bir hafta yaşadı.

Tom habite aussi dans cette rue ?

Tom da bu sokakta mı oturuyor?

Tom habite dans un camping-car.

Tom bir kamp arabasında yaşıyor.

Mon ami habite au troisième étage.

Arkadaşım üçüncü katta yaşıyor.

Tom habite dans un vieil immeuble.

Tom eski bir binada yaşıyor.

Tom habite dans une immense maison.

Tom büyük bir evde yaşıyor.

On dirait qu'elle habite près du lac.

O, gölün yanında yaşıyor gibi görünüyor.

Il habite loin de sa ville natale.

Doğduğu yerden uzakta yaşıyor.

Je sais qui habite dans cette maison.

Bu evde kimin yaşadığını biliyorum.

Je n'ai aucune idée d'où elle habite.

Onun nerede yaşadığı hakkında fikrim yok.

J'ai un oncle qui habite à Kyoto.

Kyoto'da yaşayan bir amcam var.

Je connais quelqu'un qui habite à Boston.

Boston'da yaşayan birisini tanıyorum.

Tom habite au-dessus de chez moi.

Tom benim üzerimdeki katta yaşıyor.

- Où vit-il ?
- Où habite-t-il ?

O nerede yaşıyor?

J'ai un ami qui habite en Angleterre.

İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.

Je ne sais pas où habite Marie.

Mary'nin nerede yaşadığını bilmiyorum.

Il ne sait pas où habite Marie.

Marie'nin yaşadığı yeri bilmiyor.

Il habite au sommet de cette colline.

O, bu tepenin üstünde yaşar.

Une famille habite dans une grande maison.

Bir aile büyük bir evde yaşıyor.

Ce célèbre chef d'orchestre habite New-York.

Bu ünlü orkestra şefi New York'ta yaşıyor.

Est-ce que Tom habite à Boston ?

Tom Bostonda mı yaşıyor?

La famille de Tom habite en Australie.

Tom'un ailesi Avustralya'da yaşıyor.

Tom ne sait pas où habite Mary.

Tom'un Mary'nin nerede yaşadığı hakkında bir fikri yok.

Tom ne sait pas où Mary habite.

Tom Mary'nin nerede yaşadığını bilmiyor.

Leur petit-fils habite aux Pays-Bas.

Onların torunu Hollanda'da yaşıyor.

Mon cousin habite au cœur de Paris.

Kuzenim, Paris'in kalbinde yaşıyor.

La fille dont je t'ai parlé habite Kyoto.

Sana bahsettiğim kız Kyoto'da yaşıyor.

Il habite l'étage au-dessus de chez moi.

O benim üst katımda yaşıyor.

La famille royale habite dans le palais impérial.

Kraliyet ailesi İmparatorluk Sarayı'nda yaşıyor.

- Tony habite à Kobé.
- Tony vit à Kobe.

Tony Kobe'de yaşıyor.

- Tom habite à Boston.
- Tom vit à Boston.

Tom Boston'da yaşıyor.

- Elle vit à Londres.
- Elle habite à Londres.

O, Londra'da yaşıyor.