Examples of using "Mike" in a sentence and their turkish translations:
Mike gülümsedi.
Günaydın Mike
Mike gülüyor.
Merhaba, ben Mike.
- Mike iyi şarkı söylüyor.
- Mike iyi şarkı söyler.
Ona Mike diye sesleniriz.
Onu Mike olarak çağırırım.
- Mike ve Ken arkadaştırlar.
- Mike ve Ken arkadaşlar.
- Mike Japonca'yı iyi konuşuyor.
- Mike iyi Japonca konuşur.
- Mike Japoncayı iyi konuşur.
Mike çok iyi yüzer.
Mike'ın iki kız arkadaşı var.
Mike kedileri sever.
- Mike'a telefon etmeliydin.
- Mike'a telefon etmeliydim.
bakım ve onarımdan sorumlu Mike
Hiç etkilenmedi.
Mike'ın güzel bir raketi var.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
Güvenini kaybetme, Mike.
- Mike ile arkadaşım.
- Mike'ın arkadaşıyım.
Mike başkan seçildi.
Mike ve Ken arkadaşlar.
Mike bu akşam yemeğe geliyor.
Mike dün çok hızlı koştu.
Mike'ın Florida'da birkaç arkadaşı var.
Mike takımın kaptanıdır.
- Mike okula otobüsle gider.
- Mike otobüsle okula gider.
Mike'ın bana yardım etmesini rica ettim.
Mike köpeğine Spike adını verdi.
Tom Mike'dan daha uzun.
Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.
Mike basketbol oynamayı seviyor.
Mike yönetim kurulunda tek erkek.
Mike üçünün en uzunudur.
"Nasılsın Mike?" "Benim adım Tom."
Mike neredeyse her akşam dışarıda yer.
Mike hemen hemen her akşam dışarıda yiyor.
Tom Mary'yi seviyor ama Mary Mike'ı seviyor.
Mike ile konuşabilir miyim, lütfen.
Mike'a göre, Mac yeni bir araba aldı.
Mike ve Tom aynı sınıftalar.
Sağ ol, Mike. Tavuk sevmem.
Fred'le konuşan çocuk Mike'dır.
Mike'ın Şikago'da yaşayan bir arkadaşı var.
Dün bu raketi alan Mike'tı.
- Mike iyi beyzbol oynayamaz.
- Mike, iyi beyzbol oynayamaz.
Mike erkek kardeşine kötü bir oyun oynadı.
Mike saat beşte kütüphaneden geri döndü.
Mike böyle bir şey yapmış olamaz.
Mike "ben nasıl hissettiğinizi anlıyorum, Hiroshi" diyor.
"Evet, portakal suyu lütfen," diyor Mark.
Mike günlüklerinden kaba bir tablo yaptı.
Onu duydun mu, Mike?
- Mike'dan başka herkes partide idi.
- Mike'tan başka herkes partide mevcuttu.
- Mike'tan başka herkes partide hazır bulundu.
Mike'a onun doğum gününde ne verdin?
Mike ve kız kardeşi Fransızca konuşabilirler fakat onlar Japonca konuşamazlar.
Mike Jane'in evine döndüğünde o uyuyordu.
Mike bugün annesinin arabasını yıkamak zorunda değil.
Mike'ın evdeki işi pencereleri temizlemek.
Mike takımın yıldızı olduğu için kızlar arasında popüler.
Sık sık olduğu gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kaldı.
yardım tasarısını, Amerikalılara bu şekilde tarif etmesinin nedenidir:
Bu senin kitabın mı, Mike?