Examples of using "Centaines" in a sentence and their turkish translations:
Sayıları yüz binlerce.
Yüzlerce hayvan öldürüldü.
Yüzlerce buluşma gerçekleştirdim.
Gerçekten yüzlercesi vardı.
benimle birlikte binlerce sanatçı da
Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızın aksine
Biz yüzlerce sülün vurduk.
Tom'un yüzlerce kitabı var.
Onun yüzlerce kitabı var.
Ben yüzlerce kitap okudum.
Yüzlerce cümle ekledik.
Bundan yüzlerce yıl öncesi bahsetmeyelim bile.
Dedem yüzlerce anekdot bilir.
Oradaki binlerce insan tutuklandı.
Yüzlerce, binlerce yıl önce,
Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.
Caddelerde boş boş dolanan yüzlerce insan vardı.
Her hafta yüzlerce yeni vaka vardı.
günümüzde yalnızca yüzlerce insan spor spikeri olabiliyor.
Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...
Yüzlerce minik bahçıvan... ...geceleri uyumayıp...
Bunun gibi yüzlerce küçük iteklemeler var.
Bunu daha önce yüzlerce defa simülasyonunun yapıldığı
Leatherback kaplumbağaları yüzlerce kilo ağırlığında olabilirler.
Yüzlerce alan sel suları altında kaldı.
Yüz binlerce insan işsiz kaldı.
Gölün üzerinde yüzlerce kuş vardı.
beyninizdeki yüz binlerce nöron kıvılcım saçar
Sahra altı Afrika'da yüz milyonlarca insan var ve
Azuri isimli bir şirket, on bir ülkede on binlerce birimini
büyük bir gemiye
Sokakta yüzlerce araba vardı.
Yüzlerce manda göle doğru yöneldi.
Orada gece ve gündüz yüzlerce işsiz adam uyur.
bazıları milyonlarca dolar kazanmışlardı.
Ve neden dünya çapında yüz milyonlarca insan
Genç bir insanın sosyal medyada yüzlerce arkadaşı olabilir
RH: Birkaç yüz milyon, aslında tam rakamı ben de bilmiyorum
Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.
Trol tekneleri tek seferde yüzlerce ton balık çekebilir.
Aslına bakarsan, Çinçe yüzlerce lehçeden oluşur.
Dün saat 10.00'da dışarıda yüzlerce kişi vardı.
Birkaç yüz mil uzaklıkta Dayton Ohio'da
ve yüzlerce oğlanı ve genç erkeği öldürmüştü.
yüzlerce kişiye ileri üretim alanında eğitim verdik.
fakat şimdiden yüz milyonlarca insan evlerinden izliyorlar
Derinlerden gelen bu defineyi toplamaya her yıl yüzlerce insan gelir.
yüzlerce yıldan fazla bir süredir benimsemiştir
Yüzlerce asker kamp ateşlerinin etrafında sessizce yemek yediler.
Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.
Sigarayı bırakmak kolaydır. Bunu yüzlerce kez yaptım.
Filistinlilerin bağımsız bir devlete sahip olmaları.
Polis ülke çapında yüzlerce uyuşturucu baskınları yaptı.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
dünya savaşlarına ve ötesine kadar her şeyi kapsayan yüzlerce başlık içerir
Bunlara bugünlerde şüpheyle bakılıyor çünkü yüzlerce yıl
İsimsiz bir hayırsever bir hayvan barınağı için birkaç yüz bin dolar bağışladı.
Tatoeba milyonlarca cümleye sahiptir ve her gün yüzlerce ve hatta binlerce daha eklenir.