Translation of "Cassa" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Cassa" in a sentence and their turkish translations:

Le voleur cassa la vitre.

Hırsız pencereyi kırdı.

Elle cassa un vase par maladresse.

- Sakarlık yüzünden bir vazo kırdı.
- Beceriksizlik yüzünden bir vazo kırdı.

Il laissa tomber la tasse, qui se cassa.

O, kupayı düşürdü ve kırdı.

Le mât cassa et notre navire commença à dériver.

Gemi direği kırıldı ve gemimiz akıntıya kapılıp gitti.

Susan cassa le plat exprès pour montrer sa colère.

Susan, öfkesini göstermek için kasıtlı olarak tabak kırdı.

Tom se cassa la jambe dans un accident de vélo.

Tom bir bisiklet kazasında bacağını kırdı.

Mon frère tomba d'un arbre et se cassa le bras.

Erkek kardeşim bir ağaçtan düştü ve kolunu kırdı.

Mon frère tomba d'un arbre et se cassa la jambe.

Kardeşim ağaçtan düştü ve bacağını kırdı.

Mon frère tomba de l'arbre et se cassa une jambe.

Erkek kardeşim ağaçtan düştü ve bacağını kırdı.

- Il se cassa le bras en jouant au football.
- Il s'est cassé le bras pendant qu'il jouait au foot.

Futbol oynarken kolunu kırdı.

Jack cassa le vase précieux de sa mère, mais il ne l'avait pas fait exprès, elle ne fut donc pas en colère.

Jack annesinin değerli bir vazosunu kırdı, ama bilerek yapmadı, bu yüzden o kızmadı.