Translation of "Bible" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Bible" in a sentence and their turkish translations:

Elle citait la Bible.

O, İncil'den alıntı yapardı.

Tom lit la Bible.

Tom İncil okuyor.

Il cite souvent la Bible.

O, sık sık İncil'den alıntılar yapar.

Qui a écrit la Bible ?

İncil'i kim yazdı?

Elle a étudié la bible.

O İncil okudu.

La Bible catholique contient tout de la Bible protestante additionné de plusieurs autres livres.

Katolik İncil, Protestan İncil'deki her şeyi ve diğer birkaç kitabı içerir.

C'est écrit ainsi dans la Bible.

İncil bunu bu şekilde yazmıştır.

La Bible nous dit d'aimer notre prochain.

İncil komşularımızı sevmemiz gerektiğini söylüyor.

Tu devrais le jurer sur la Bible.

İncil üzerine yardım etmelisin.

Je lis la Bible pour apprendre l'espéranto.

Esperanto öğrenmek için İncili okudum.

Est-ce une Bible judaïque ou catholique ?

Bu bir Yahudi mi yoksa Katolik incili mi?

Marie a jeté la Bible au feu.

Mary İncil'i ateşe attı.

Est-ce que tu lis régulièrement la Bible ?

İncil'i düzenli olarak okuyor musun?

Sami connaissait la Bible de long en large.

- Sami, İncil'i az çok biliyordu.
- Sami, İncil'i aşağı yukarı biliyordu.

Il cita certains proverbes célèbres tirés de la Bible.

O, İncil'den bazı ünlü atasözlerini alıntı yaptı.

"L'Ancien Testament" est la première partie de la Bible.

"Eski Ahit" Kutsal Kitabın ilk parçasıdır.

C'est la première fois que je lis la Bible.

Bu, incili ilk kez okuyuşum.

Les traducteurs de la Bible furent considérés comme blasphémateurs.

- İncil çevirmenleri kafir olarak düşünüldü.
- İncil çevirisi yapanlar tekfir ediliyordu.

Ce sont toutes des citations tirées de la Bible.

Bunların hepsi İncil'den alıntılar.

Selon la Bible, Dieu créa le monde en six jours.

İncil'e göre Allah dünyayı altı günde yarattı.

D'après la Bible, Dieu créa la Terre en six jours.

İncil'e göre Tanrı dünyayı altı günde yarattı.

Je lis souvent la Bible le soir avant d'aller dormir.

Gece yatmadan önce genellikle İncil okurum.

- "Tu aimeras ton prochain" est une citation de la Bible.
- «Tu aimeras ton prochain comme toi-même » est une citation de la Bible.

"Komşunu kendin gibi sev" cümlesi İncil'den bir alıntıdır.

Le professeur lut un passage de la Bible à la classe.

Öğretmen sınıfa İncil'den bir pasaj okudu.

Dans la Bible on dit que nous sommes l'image de Dieu.

İncil, Tanrı'nın görüntüsü olduğumuzu söyler.

Certaines personnes tentent d'expliquer la vérité de la Bible par la science.

Bazı insanlar İncil gerçeklerini bilimle açıklamaya çalışıyorlar.

Elle passe un peu de temps chaque jour à lire la Bible.

Her gün İncil okuyarak biraz zaman geçirir.

Ce livre est pour moi ce que la Bible est pour toi.

İncil senin için neyse bu kitap da benim için odur.

«Tu aimeras ton prochain comme toi-même » est une citation de la Bible.

"Komşunu kendin gibi sev" cümlesi İncil'den bir alıntıdır.

Est-il juste de dire que le Coran est la Bible des Musulmans ?

Müslümanların kutsal kitabı Kur'an'ın dedikleri doğru mu?

Il n'y a pas que de la Bible que l'histoire d'un déluge soit connue.

Büyük bir selin hikayesi sadece Tevrat'tan bilinmemektedir.

La Bible est le livre le plus traduit et le plus lu dans le monde.

İncil, dünyadaki en çok çevrilip okunan kitaptır.

Selon la Bible, les Trois Rois ont été guidés vers Jésus par une étoile brillante.

Kitâb-ı Mukaddes'e göre parlayan bir yıldız, Üç Kral'a İsa'nın yolunu gösterdi.

Il est fréquent de rencontrer aujourd'hui des jeunes gens qui n'ont point connaissance de la Bible.

Artık İncil'i bilmeyen insanlarla tanışmak oldukça yaygın.