Translation of "Aurons" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Aurons" in a sentence and their turkish translations:

Nous aurons soif.

Susayacağız.

Nous aurons faim.

Biz acıkmış olacağız.

- Nous aurons beaucoup de temps.
- Nous aurons amplement le temps.

Çok zamanımız olacak.

Nous aurons un contrôle demain.

Yarın bir kontrolümüz var.

Nous aurons un test demain.

- Yarın bir testimiz var.
- Bizim yarın bir testimiz var.

Nous aurons un examen aujourd'hui.

Bugün bir test olacağız.

Nous aurons des bonnes notes.

Biz iyi notlar alacağız.

Nous aurons des invités demain.

Yarın misafirlerimiz olacak.

Aurons-nous un été chaud ?

Sıcak bir yaz mı geçireceğiz?

Nous aurons bientôt de la neige.

Yakında kar alıyor olacağız.

Nous aurons besoin de leur aide.

Onların yardımına ihtiyacımız olacak.

Combien de temps aurons-nous à attendre ?

Ne kadar beklemek zorunda kalacağız?

Nous aurons peu de neige cet hiver.

Bu kış çok az kar olacak.

Nous aurons besoin d'attendre pendant quelques minutes.

Birkaç dakika beklemek zorunda kalacağız.

Nous aurons besoin de ceci pour survivre.

Hayatta kalmak için buna ihtiyacımız olacak.

J'espère que nous aurons un Noël blanc.

- Umarım Noel'de kar yağar.
- İnşallah Noel'de kar yağar.
- Umarım Noel'de her yer beyaz örtü ile kaplanır.

- Est-ce que tu penses que nous aurons du beau temps ?
- Penses-tu que nous aurons beau temps ?

Güzel havaya sahip olacağımızı düşünüyor musun?

Nous aurons quelques visiteurs un de ces jours.

Bugünlerde bazı ziyaretçilerimiz olacak.

Calculez combien nous aurons besoin d'argent l'année prochaine.

Önümüzdeki yıl ne kadar paraya ihtiyacımız olacağını hesaplayın.

Je parie que nous aurons un contrôle aujourd'hui.

Bugün test olacağımıza bahse girerim.

J'espère que nous aurons du beau temps, demain.

Yarın güzel havamız olacağını umuyorum.

Nous aurons un test d'Anglais cette après-midi.

Bu öğleden sonra bir İngilizce sınav olacağız.

Je me demande combien nous aurons à payer.

Ne kadar ödemek zorunda olacağımızı merak ediyorum.

Nous aurons une nouvelle voiture le mois prochain.

Gelecek ay yeni bir araba alıyoruz.

- Pensez-vous que nous aurons un Noël blanc cette année ?
- Penses-tu que nous aurons un Noël blanc cette année ?

Bu yıl beyaz bir Noel geçireceğimizi düşünüyor musun?

Aussitôt que nous aurons la réponse, nous vous téléphonerons.

Cevap alır almaz, seni arayacağız.

Nous aurons beaucoup de temps pour discuter plus tard.

Daha sonra konuşmak için bol zamanımız olacak.

- Nous aurons besoin de tout.
- Il nous faudra tout.

Her şeye ihtiyacımız olacak.

Monsieur, nous aurons quelque chose de spécial pour vous.

Efendim, sizin için özel bir şeyimiz olacak.

Plus nous y arriverons, plus nous aurons de bons dirigeants.

Bunu yapabildiğimiz ölçüde, daha iyi liderlere sahip olacağız

Une vie où nous aurons un traitement grâce aux collaborations.

İşbirliği sayesinde tedavi bulduğumuz bir hayat.

Dès que nous aurons les tickets, nous vous les enverrons.

Biletleri alır almaz onları sana göndereceğiz.

- On en obtiendra un autre.
- Nous en aurons un autre.

Biz başka bir tane alacağız.

À en juger d'après le ciel, nous aurons du beau temps.

Gökyüzüne bakarsak, bugün hava güzel olacak.

Ils disent que nous aurons un de ces jours un tremblement de terre.

Onlar bizim bu günlerden birinde bir deprem yaşayacağımızı söylüyorlar.

Plus tôt nous arriverons, plus nous aurons de chances d'avoir des places assises.

Oraya ne kadar erken gelirsek, koltuk alma ihtimalimiz o kadar yüksektir.

- Nous aurons tous faim alors assure-toi d'apporter suffisamment de nourriture pour tout le monde.
- Nous aurons toutes faim alors assurez-vous d'apporter suffisamment de nourriture pour tout le monde.

Hepimiz acıkacağız, bu yüzden herkese yetecek yiyecek getirildiğinden emin ol.

Que dis-tu d'aller prendre un verre après que nous aurons fini le travail aujourd'hui ?

Bugün işimizi bitirdikten sonra bir şeyler içmeye ne dersin?

Mais, aussi longtemps que nous utiliserons des planisphères, nous aurons à faire aux compromis des projections. Rappelez-vous juste de cela:

Ancak, düz haritalar kullandığımız sürece projeksiyonların saçmalıklaını ele alacağız, şunu unutmayın: