Examples of using "Contrôle" in a sentence and their turkish translations:
Kontrol.
İnterneti kim kontrol ediyor?
Korkunuzu kontrol edin.
Kontrol her şeydir.
Kontrolden çıktın.
Tek tipleştirilmiş bir test.
Her şey kontrolüm altında.
Kontrolümü kaybettim.
Her şey kontrol altında.
Bu kontrol edilemez.
Bunun kontrolden çıkmasına izin verme.
Test kolaydı.
- Kendini kontrol et!
- Kendine hâkim ol!
Bunu kontrol altında tutuyorum.
Benim kontrolüm yok.
- Yönetimi ele geçir.
- Kontrolü ele al.
- Kontrol altına alın.
Robot kontrolden çıktı
Yarın bir kontrolümüz var.
Durum kontrol altında.
Bu bir kontrol etme hastalığıdır.
Bunun üzerinde hiç kontrolüm yok.
Her şey kontrol altında mı?
Biz her şeyi kontrol altına aldık.
Kontrol her şeydir.
Yönetimi devralacağım.
- O bir kontrol manyağı.
- O bir kontrol bağımlısı.
- O bir kontrol delisi.
Enflasyon kontrolden çıkıyor.
Tom kontrolden çıkmıştı.
İşler çığrından çıktı.
Neden üzerine almıyorsun?
güvenlik kontrolünden geçerdim
Durum onların kontrolünden çıktı.
Kaptan bütün gemiyi kontrol eder.
Kendini kontrol et.
Çarşamba günkü sınav zor olacak.
Durum kontrolden çıkıyor.
Kimya sınavı çok kolaydı.
Sınıfta disiplini iyi sağlıyor.
Tom, arabanın kontrolünü kaybetti.
Sanırım şimdi her şey kontrol altında.
Alkol, senin yaşamını ele geçirdi.
Cannon'ın açıklamasına göre bu algısal kontrol eksikliği,
Bazen tamamen kontrolünüzden çıkar.
Yolsuzluk Kontrolü göstergesi için
O sınıfı kontrolü altında tutuyor.
Onlar durumu kontrol altına alacaklar.
Benim durum üzerinde hiçbir kontrolüm yoktu.
Durumu kontrol altına alıyoruz.
Seni temin ederim, her şey kontrol altında.
özellikle üzerinde çok az ya da hiç kontrolünüz varsa.
beynimize erişim ve hakimiyetimiz
Fransızların elindeki köyler sürekli, ezici bombardıman altındaydı.
Bariyerde biletini göster.
Tom duygularını kontrol altına aldı.
Yarın bir matematik sınavı olacak.
Bugün test olacağımıza bahse girerim.
- Kontrol edilemez biri.
- O kontrol edilemez.
Yarın bir matematik sınavı var.
Tom arabasının kontrolünü kaybetti.
insanlar bilişsel kontrole daha az ihtiyaç duyuyor.
Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular,
evde ve toplum içinde daha iyi bir faaliyet ve iklimi değişen
yaptığımız işin detaylarını kontrol etmeye çalışırız.
ve güçlü bir içsel kontrol odağa sahip insanların
Halk arasında Görev Kontrolü olarak bilinir.
O sarhoşken kontrolden çıkıyor.
Bütün geceyi test için çalışarak geçirdi.
İsyancılar başkentin kontrolünü ele geçirdiler.
Kalite Kontrol Departmanı'nı nasıl buluyorsunuz?
Kullandığım bir kontrol listem vardı.
Şirketi devralıyoruz.
Bugünkü testte çok iyi yapmadım.
Sınav çok zordu.
plansızlık ve kontrolsüz yapılaşma
hem de bir tai chi efendisi kontrolüyle.
Odası'ndan dikkatle yönetildi .
Robotlar bir gün kontrolü ele alacak, bundan emin ol.
Her pazartesi Fransızca öğretmenimiz bize test verir.
Çalışmadığım için testte başarısız oldum.
Yarınki Fransızca sınavı için çalışmak zorundayım.
Silah kontrolü hakkında nasıl hissediyorsunuz?
Kontrol edilmekten hoşlanmam.
Bana, elektrik tüketimimin benim kontrolümde olduğu duygusunu veriyor.
ve olayların akışı üzerinde bir kontrol hissine sahip olmazlar.
Böylece bu veri göstergelerini analizimde kontrol amaçlı kullanabilecektim.
yahu halk olarak biz de bir şeylerin ucundan tutalım yahu.
Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
Ambulans kontrolünü kaybetti ve yayayı ezdi.
Geçen yıl sağlık kontrolü yaptırdın mı?
Pilot, valf kullanarak motor gücünü kontrol eder.
hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.
o saatten sonra kontrol öğretmenin elinde zaten
- O, babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu üstüne aldı.
- Babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu o aldı.
haftanın sonunda da sınav olacaksınız."
ve kusurlarımızın farkına varmanın bizi güçlendirebilmesi beni çok şaşırtıyor.
Durum benim kontrolümden çıktı. Hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor.
karar vermeyi kontrol eden parçada gerçekleşiyor, dili değil.
Birkaç yıl sonra, hayatımda bazı şeyleri kontrole almayı başardım.