Examples of using "Auraient" in a sentence and their turkish translations:
Onlar seni öldürebilirdi.
Onlar uzaklaşabilirdi.
Onlar beni fark etmeliydi.
Ailen seninle gurur duyardı.
Bana güvenmeliydiniz.
Bunun olacağını bilmeliydiler.
Onlar taşındıklarını bize anlatmaları gerekirdi.
Amerikalılar Japonlardan farklı bir şekilde cevap verirdi.
Onlar seninle havaalanında buluşabilirlerdi.
İngiltere güçlü bir liderlik gerektirir.
Dünya dışı medeniyetlerin yaz aylarında başlamış olması gerekirdi.
O, dudaklarının nasıl tat alacağını merak ediyordu.
Kadınlara tecrübelerini sorabilirlerdi.
Mareşal Murat'tan düşmanın kaçmasına izin verecek
Oksijen olmasaydı bütün hayvanlar uzun zaman önce ortadan kalkmış olurdu.
Beş ile onuncu sınıfta olmaları gerekirken
Bütün gün evde kalmak zorundaydılar.
Belki de bütün bu fotoğraflar çöpe atılmalıydı.
Sen oraya gitmeseydin işler daha iyi sonuçlanabilirdi.
sizce mısır pramitlerini nasıl kaldırıp kaçırmış olabilirler
Sen oraya gitmeseydin işler daha iyi sonuçlanabilirdi.
İç savaş olmasaydı, onlar şimdi zengin olurlardı.
- İşler değişir sanmıştım.
- Bazı şeylerin değişeceğini düşünmüştüm.
- Her şey değişecek diye düşünmüştüm.
Sadece düşüncelerine dayanarak ailemi tutuklarlar mıydı?
Onlar bir bankaya gitselerdi, daha iyi bir döviz kuru alırlardı.
Birliklerinin yaşamak için mücadele edeceğini bilmek bu fakir bölgedeki topraklardan
En baştan beri, hükümet Chaebollerin nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyacağını anlamıştı.
Akıllı telefonlar on yıl önce bilim kurgu gibi görünmüş olurdu.
Cıvatalar zamanında çıkarılabilse bile, kapak içeriye doğru açıldı ve böylece
Ve tam güçte olsalardı, kazanacaklarını düşünmeden duramazsın.