Examples of using "Ajuster" in a sentence and their turkish translations:
Saatini düzeltmelisin. O, saati geç gösteriyor.
Planlarını benimkilere uyarlamalısın.
Bisikletimin frenlerini ayarlattım.
Sesi nasıl ayarlayacağımı bana söyleyebilir misiniz?
Televizyonun rengini şu butonu döndürerek ayarlayabilirsin.
Bu masayı herhangi bir çocuğun boyuna göre ayarlayabilirsiniz.
vücut ısılarına dış ortama göre ayarlayıp bir köşeye çekilip
Ayar kolunu yukarı doğru hareket ettirerek koltuk yüksekliğini ayarlayabilirsiniz.
- Rüzgarın yönünü değiştiremem ama gidilecek yere ulaşmak için her zaman yelkenlerimi ayarlayabilirim.
- Ben rüzgarın yönünü değiştiremem, ama her zaman benim hedefe ulaşmak için benim yelkenleri ayarlayabilirim.