Examples of using "épargner" in a sentence and their turkish translations:
- Tasarruf yapmak zorundayız.
- Tasarruf etmek zorundayız.
- Kemer sıkmak zorundayız.
Biraz daha para biriktirmeyi ummuştum.
Biraz daha para biriktireceğim.
Kara gün için tasarruf etmek zorundayız.
Seni bazı sorunlardan kurtarayım.
Tasarruf etmeliyiz.
Peşinat için yeterli para biriktirebilir misin?