Examples of using "économies" in a sentence and their turkish translations:
Tom tasarruf kumarını kaybetti.
Bütün tasarruflarını bankada tutar.
Avustralya'ya gidebilmek için tasarruf yapıyorum.
Milyonlarca insan bütün birikimlerini kaybetti.
Yakıt tasarrufu bu arabanın önemli bir avantajıdır.
O on yılda biriktirdiği parayı bir günde harcar.
İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.
Tasarruflarım o kadar küçük ki onlar çok fazla dayanmayacak.
Önemli yabancı yatırım ve ekonominin giderek daha fazla varlıkları ve varlıkları
Ağırlıktaki büyük tasarruf, bu uzay aracının daha küçük bir roket üzerinde fırlatılabileceği anlamına geliyordu.