Examples of using "Voisi" in a sentence and their turkish translations:
Ölebilirdi.
Tom reddedebilir.
- Benim için fark etmez.
- Umurumda değil.
O nasıl tehlikeli olabilir?
Başka ne olabilir?
O gerçek olabilir.
Daha mutlu olamadım.
Yaşam bir rüya olabilir.
Daha sonra temizleyemez misin?
Bu haftalar sürebilir.
Bu haftalar alabilir.
Ben daha gururlu olamazdım.
Tom ne yapabilirdi?
Tom hayır diyebilir.
Hiç kazanamadığımı söyledin mi?
Burası olabilir, bakın.
Bu ağaç oldukça iyi olabilir.
O, muhtemelen başaramadı.
Sana asla ihanet etmedim!
O gerçekten hayatımı mahvedebilir.
Böyle bir şey kariyerini mahvedebilir.
Sen daha hatalı olamazdın.
Bütün bu gürültüyle birlikte nasıl uyumam gerekir?
Seni öldüremedim, Tom.
Bu büyük bir sorun olabilir.
Ben korkarım Tom'un canı yanabilir.
Bütün dünya bir atom savaşı ile yok edilebilir.
Tom muhtemelen cevabı bilebilir.
Ama onu neye bağlayacağımı bulmam gerek.
Devlet Kapitalizmi, demokratik ya da otoriter olabilir.
Güneş olmasaydı, dünyada yaşayamazdık.
Tom'un geri gelebileceğini düşünüyor musun?
Tom'un bir uzaylı olabileceğini düşünüyor musun?
Sanırım Tom sana yardım edebilirdi.
Bununla ilgilenebileceğini düşündüm.
Onun karmaşık olabileceğini düşündüm.
Eğer Tom bize yardım edebilseydi, ederdi.
Söylemek istesem bile, sana söyleyemem.
Bu bomba bütün dünyayı yok edebilirdi.
Tom artık bekleyemeyeceğini söyledi.
Karşı karşıya gelirlerse toy yavrusu hayatından olabilir.
Tom Mary'nin John'u yenebileceğini düşündü.
Tom'a olan sana olabilirdi.
Bunun ne kadar şaşırtıcı olacağını görebiliyorum.
Başvuruyu görmedim.
Bu tür bir şey işe yarayabilir. Güzel ve üzeri kapalı doğal bir sığınak.
Tom çöpü nerede yakacağını bilmiyordu.
Bizi kim suçlayabilir?
Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.
Tom polislerin onu tutuklamak isteyebileceğinden korkuyordu.
Eğer su olmasa canlılar yaşayamaz.
Ve gördünüz mü? Mantıklı olabilir gibi hissettiriyor, değil mi?
Hava o kadar sıcak ki bir arabanın kaputunda yumurta pişirebilirsiniz.
Görünüşe göre bugün olabilecek hiçbir şey yok.
Tom bir özçekim çekebilmek için cep telefonunu çıkardı.
Bunun arkasında kimin olabileceği ile ilgili bir fikrin var mı?
Tom'a bir şey olursa kendimi affetmem.
Onlar, onun Britanya ile bir savaşa yol açabileceğine inandılar.
Bir bıçağın yararlı olabileceği bazı durumları düşünebiliyorum.
Tom Mary'ye onsuz yaşayamayacağını söyledi.
Lütfen biraz daha kalır mısın?
Tom, ödünç alabileceği bir kravatım olup olmadığını sordu.
Eğer Ted burada olsa, odayı temizlememize yardım eder.
Bunu kimin yapmak isteyebileceğine dair herhangi bir fikrin var mı?
Bu gece çocuklarımıza bakabilecek birini düşünebiliyor musun?
Tom bana Fransızcadan İngilizceye çeviri yapabilecek birini tanıyıp tanımadığımı sordu.
- Televizyon olmadan yaşayamam.
- Televizyonsuz yaşayamam.
Tom'un onun kaça mal olacağı hakkında hiçbir fikri yok.
Tom Mary'nin bu kadar aptal olabileceğine inanamadı.
Tembel olmasaydı şimdiye kadar zengin olabilirdi.
Tom Mary'nin onunla birlikte akşam yemeği yemeği düşünebileceğini ummuştu.
Tom sana söyleyebilir.
Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.
Tom Mary kadar iyi Fransızca konuşabilmeyi diliyor.
Böyle bir şeyin başıma gelebileceğine asla inanmazdım.
John, bugün okula gitmek için yeteri kadar iyi değildir.
Bu üç yabancı Ukrayna'nın kurtarılabilip kurtarılamayacağını görmek için dünyaya geldi.
Biraz daha kalır mısın?
Çünkü haklı olmadığımız da oldu. Pepe'nin başkan olabileceğini hiç düşünmemiştik.
İnsanlar, yaşadığımız yer, sorunlarımız ve çabalarımız hakkında daha fazla bilgi edindikçe...
Tom, Mary'yi başını belaya sokacak bir şey yapmaya teşvik etmek istemedi.
Ne kadar su olduğunu bilmenin imkânı yok, derin bir çıkmaz da olabilir.
Tom onu nasıl yapacağını bulmaya çalışarak çok zor bir zaman geçiriyor.
Bilmiyorum. Niçin Tom'a sormuyorsun?
Hayır, bu asla olmazdı. Hayır. Asla o kadar param olmazdı, çoktan harcamış olurdum.
Her geri dönüşümlü alüminyum bir TV'yi üç saat çalıştırmak için gerekli enerjiyi kazandırabilir.
Tom Mary'ye o eşlik ederken sadece kuralları uyduramadığını söyledi.
Güneş olmasa yaşayamayız.
Kralın sadece bir çocuğu vardı ve o bir kızdı, bu yüzden ona ondan sonra kral olmak için uygun olacak bir koca temin edilmesi gerektiğini öngördü.
Tom'un Fransızca konuştuğunu duyan birçok insan onun bir yerli konuşucu olmadığını asla tahmin edemezdi.
Böyle bir şeyin var olduğunu hayal bile edemezdim.
Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ.
Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.