Examples of using "Voineet" in a sentence and their turkish translations:
Peki Dana'yı daha hızlı kurtarabilir miydik?
Kavga etmekten başka alternatifimiz yoktu.
Onlar seni öldürebilirdi.
Onun şakasına gülmekten kendimizi alamadık.
Şiddetli yağmurdan dolayı evden çıkamadık.
Onun hikayesine gülmemek elimde değildi.
Onlar için yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu.
- Tom'un bunu yapmasının önüne geçemedik.
- Tom'un bunu yapmasına engel olamadık.
Kadınlara tecrübelerini sorabilirlerdi.
Kapı kilitliydi ve biz giremedik.
Biz sıkı çalışmamıza rağmen, Jane'i yenemedik.
Onlar, Mary'ye güvenebileceklerini biliyorlardı.
Üzgünüm, sana birinci sınıfta bir yer alamadık.
Yağmurdan dolayı plaja gidemedik.
Hırsızlar kadının arabasını çalmak istedi fakat beceremediler çünkü düz vites kullanmasını bilmiyorlardı.