Examples of using "Vihaisia" in a sentence and their turkish translations:
Onlar kızgındılar.
Onlar kızgın.
Kızgın değiliz.
Onlar kızgın değil.
Halk, hükûmetin yaptığı israflara kızgın.
Tom ve Mary, John'a çok kızgınlar.
İnsanlar kızgın olduklarında aptalca şeyler yaparlar.
Neden bana kızgınsın?
- Hala bana kızgın mısın?
- Bana hâlâ kızgın mısın?
Bana kızgınsın, değil mi?
Maç spikerleri vuvuzelaların seslerini "rahatsız edici" ve "şeytani" gibi çeşitli şekillerde tarif ettiler ve onu "gürültücü fillerin izdihamı", "sağır eden çekirge sürüsü", "katliam yolundaki bir keçi", "çok kızgın arılarla dolu büyük bir kovan" ve "hızlı ördek"'e benzettiler.