Examples of using "Olivat" in a sentence and their turkish translations:
Her ikisi de çıplaktı.
Onlar asker kaçağıydı.
Sonuçlar öngörülemezdi.
Kapılar kapalıydı.
Onlar biraz utangaçtılar.
Onlar çok güzeldi.
Bütün oyuncular yerlerindeydi.
O günlerde belgelerin kalitesi
Erzak falan ucuzdu.
Kimse heyecandan yerinde duramıyordu.
Manzara kelimelerle tanımlanamıyordu.
Hepimiz mevcuttuk.
Kiraz çiçekleri en iyi durumdaydı.
Sonuçlar muhteşemdi.
Onlar kızgındılar.
Onlar kuzendiler.
Herkes yorgundu.
Onlar ilgiliydi.
Onlar şaşkındı.
Duvarlar çıplaktı.
Herkes hayal kırıklığına uğramıştı.
Onlar askerdi.
- Onlar oradaydı.
- Oradaydılar.
Dayak yediler.
Ebeveynlerim öğretmendi.
Benim tahminlerim doğruydu.
Benim talimatlarım açıktı.
Herkesin kafası karışıktı.
- Onlar neredeydi?
- Onlar neredeydiler?
Hareketlerin sorumsuzdu.
Cumhuriyetçiler çok kızgındı.
- Sokaklar sessizdi.
- Caddeler sessizdi.
İki çocuk aynı yaştalardı.
- Onlar sarhoştular.
- Onlar sarhoştu.
Evin tüm kapıları kapandı.
Çocuklar tamamen çamurla kaplıydı.
diğer tutuklularla bir arada kalırdık.
Resmen doğanın içindeydiler.
Balıklar bile şaşkın gibiydi.
Ama ona karşı olan hislerim üstün geldi.
...erzaklarımız çoktan azalmıştı.
- Bütün üyeler hazır bulundu.
- Tüm üyeler mevcuttu.
Herkes benim başarımı kıskanıyordu.
Bir çift eldiven takside bırakıldı.
- Onun ailesi çiftçiydi.
- Onun anne-babası çiftçiydi.
Köylüler ziyaretçilerine karşı nazikti.
Öğrencilerin çoğu yorgundu.
Onlar çok mutluydu.
Onun dişleri beyazdı.
- Neredeyse herkes geç kaldı.
- Neredeyse herkes gecikti.
Onlar kazadan sorumluydu.
Birçok kişi oradaydı.
O küçük bir düğündü.
Tom'un elleri üşümüştü.
Neredeyse herkes ölmüştü.
Onlardan bazıları yaralandı.
Bütün pencereler açıktı.
Komşular yıllardır düşmandılar.
Onun gözleri ıslaktı.
Parti büyük bir başarıydı.
Herkes kabul etti.
Sokaklar karla kaplıydı.
Sorularınız çok doğrudandı.
O zaman işler farklıydı.
Tom'un ebeveynleri Kanadalı.
İsviçre savaşta tarafsızdı.
İhtiyati önlemler gereksizdi.
Onlar derse katıldılar.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de öğretmendir.
Yoksul insanlar zalim diktatörün insafındaydı.
Bankta oturan iki adam Amerikalıydı.
BuzzFeed kendilerini
Geçen zamana göre uygun boyuttaydı.
Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
Bir sürü insan onu bekliyordu.
Araştırmanın sonuçları oldukça tatmin ediciydi.
Onun göz yaşları onun aklını karıştırdı.
Yiyeceğimizin hepsi bozulmuştu.
Onlar o anda özgürdü.
Onların çoğu üniversite öğrencileriydi.
İki adam iş ortaklarıydı.
Romulus ve Remus erkek kardeşlerdi.
Herkes çok iyi giyinmişti.
Tarla fareleri çiftçilerin tahılını yiyordu.
Kutudaki bütün yumurtalar kırıldı.
Umarım yol tariflerim açıktı.
Tom'un beklentileri çok yüksek.
Tom ve Mary komşuydular.
Tom ve Mary gönüllüydü.
Onların orada olduğunu biliyorum.
Ailen seninle çok gurur duyuyor.
Karım ve çocuklar oradaydı.
Daha önce, bölge için taşkınlar kaderdi.
Birlik ordusunun ikmal hatları kuzey tarafındaydı.