Examples of using "Vaihtoehtoa" in a sentence and their turkish translations:
Seçeneğin yok.
Değiştirmem gerekir mi?
Üç seçenek var.
Pekâlâ, iki seçeneğimiz var.
Tercihin yok.
Alternatif olmayacak.
İki seçeneğin var.
Seçeneğim olmadığını görüyorum.
Tamam, burada yapılacaklar için iki seçeneğimiz var.
Çünkü başka bir seçenekleri yok.
Başka seçeneğin yok.
Sadece üç seçeneğin var.
Başka bir seçenek düşünmek istemediğinden emin misin?
Ekranda belirecek olan iki seçenek için tetikte olun.
Tom bana hiç seçenek vermedi.
Tom'un bu bu meselede bir tercihi yok.
Kurtarma ekibini çağırmaktan başka çarem yok.
Kabul etmekten başka seçeneğim yoktu.
Kurtarma ekibi çağırmaktan başka çok az seçeneğiniz olacaktır.
- Gördüğüm kadarıyla üç seçeneğimiz var.
- Benim bakış açımdan üç seçeneğimiz var.
Tom'un sonuçları kabul etmekten başka seçeneği yoktu.
Tom'un işini bırakmaktan başka hiçbir seçeneği yoktu.
Tom'un cezayı ödemekten başka hiçbir seçeneği yoktu.
Tom'un bir seçimi yok.
Tom'un yapmamı söylediği şeyi yapmaktan başka seçeneğim yoktu.
Hiç seçeneğim yok sanırım.