Examples of using "Huomaan" in a sentence and their turkish translations:
İştahınıza geri sahip olduğunuzu görüyorum.
Senin endişeli olduğunu söyleyebilirim.
Tom'un abartmadığını anlayabiliyorum.
Seninle ciddi bir şey hakkında konuşmayı zor buluyorum.
O hatayı nasıl yaptığını görebiliyorum.
Sorununun ne olduğunu anlıyorum.
Seçeneğim olmadığını görüyorum.