Examples of using "Typerää" in a sentence and their turkish translations:
Ne kadar aptalca!
O aptaldı.
Bu aptalca.
Aptaldım.
O gerçekten aptalca.
Evet demek aptalca olurdu.
Umarım aptalca bir şey yapmazsın.
Bu aptalca ve tehlikeli.
Tom çok aptalca bir şey yaptı.
Tom'a inanmak senin aptallığındı.
Tom'a inanmak benim salaklığımdı.
Neden böyle aptalca bir şey yaptın?
İnsanlar senin aptalca propagandana inanmıyor!
- Umarım aptalca bir şey yapmazsın.
- Umarım aptalca bir şey söylemezsin.
Tom'un aptalca bir şey söyleyeceğini biliyordum.
Böyle hiç böyle aptalca bir şey demedim.
Yaptığın şey aptalcaydı.
- Aptalca bir şey yapmayacağına bana söz ver.
- Sadece bana aptalca bir şey yapmayacağına dair söz ver.
- Şimdiye kadar, aptalca bir şey yapmadık.
- Şimdiye kadar aptalca bir şey yapmadık.
Üç gündür aynı aptalca şarkıyı söylüyorsun.
- Tom'un aptalca bir şey yapmayacağından emin olmaya çalış.
- Tom'un aptalca bir şey yapmadığından emin olmaya çalış.
Dün gece sarhoş oldum ve aptalca bir şey yaptım.
- Yaptığın çok tehlikeli ve çok aptalca.
- Söylediğin çok tehlikeli ve çok aptalcaydı.
Aptalca bir şey yapmadan önce onu bulmalıyız.
Tom'un gerçekten bize yardım edeceğini düşünmek belki benim aptallığımdı.
- Bunu yapmak istemiyorum. Çünkü çok tehlikeli ve aptalca.
- Tehlikeli ve aptalca olduğu için bunu yapmak istemiyorum.
- Aptalca bir şey yapmadan önce Tom'la konuşmalıyız.
- Tom aptalca bir şey yapmadan onunla konuşmalıyız.
- Tom'u aptalca bir şey yapmadan önce bulmalıyız.
- Tom aptalca bir şey yapmadan onu bulmalıyız.
- Bu aptalcaydı. Bunu asla yapmamalıydık.
- O aptalcaydı. Onu asla yapmamalıydık.