Examples of using "Toivon" in a sentence and their turkish translations:
Ben de öyle umuyorum.
- Ben sizin başarınız için umutluyum.
- Başarınızı umut ederim.
- İnşallah yakında iyileşirsin.
- Yakında iyileşeceğini umuyorum.
Umarım yanılıyorsundur.
Senin kalışından zevk alacağını umuyorum.
Bana yardım edeceğinizi umuyorum.
Ben kesinlikle öyle umuyorum.
Mutluluk diliyorum.
Hayal kırıklığına uğramayacağını umuyorum.
Umarım senin için bir sakıncası yoktur.
Ben bir gazeteci olmayı umuyorum.
Onun hatalı olduğunu umuyorum.
- Umarım irtibatlaşabiliriz.
- Görüşebileceğimizi umuyorum.
Umarım beni anlıyorsundur.
Umarım Boston'da kalmaktan zevk almışsındır.
Hatasız olduğunuzu umuyorum.
Bizimle kalmaktan memnun hoşlandığınızı umuyorum.
Burada kalışınızın tadını çıkardığınızı umuyorum.
Ebediyen mutlu olacağını umuyorum.
Umarım uçuşunu beğenirsin.
Sana büyük başarılar diliyorum.
Sizi yakında görebilmeyi umuyorum.
- Ondan hoşlanacağınızı umuyorum.
- Ondan hoşlanacağını umuyorum.
Umarım haklısın.
Keşke Tom acele etse.
Tom'un kaybetmeyeceğini umuyorum.
Tom'un beni sevdiğini umuyorum.
Umarım olur.
Keşke şeyler farklı olsa.
Umarım bu işe yarar.
Ondan hoşlanacağını umuyorum.
- Her şey gönlünüzce olsun.
- Sana en iyiyi diliyorum.
- Her şey gönlünce olsun.
- Onun başaracağını umuyorum.
- Umarım başaracak.
Sana acil şifalar diliyorum.
Gerçekten haklı olduğunu umuyorum.
Bunun bir şaka olduğunu umuyorum.
Umarım aptalca bir şey yapmazsın.
Tom'un beni anlayacağını umuyorum.
Keşke kıza daha nazik davransaydım.
Onunla bir daha karşılamamayı umuyorum.
Keşke Tom daha sık gülümsese.
Dileğinin gerçekleşeceğini umuyorum.
Umarım o enkazı kısa sürede buluruz.
"Yakında iyileşecek mi?" " Öyle umuyorum."
Keşke bu daha sık olsa.
Umarım Tom evet der.
Keşke daha fazla yapsaydım.
Keşke böyle bir aptal olmasam.
Umarım Tom bunu görür.
Tom'un mutlu olduğunu umuyorum.
Tom'un hayal kırıklığına uğramayacağını umuyorum.
Keşke Tom ölmüş olsa.
- Tom'un haklı olduğunu umuyorum.
- Umarım Tom haklıdır.
O işi alabileceğimi umuyorum.
Umarım yol tariflerim açıktı.
Ben bundan pişman olmamayı umuyorum.
Keşke onu yapmaktan vazgeçsen.
İkinize de mutluluktan başka bir şey dilemiyorum.
Umarım bu doğru olandır.
Umarım bu akşam eğlenirsiniz.
Lütfen yanlış anlama.
- Tom'un düşüncesini değiştireceğini umuyorum.
- Umarım Tom düşüncesini değiştirir.
Keşke Boston'a gitmesen.
İnşallah o yakında iyileşir.
Umarım Tom Avustralya'da kalır.
Umarım halat sivri köşelerde sorun çıkarmaz.
Keşke şu gürültü dursa. Sinirlerimi bozuyor.
Keşke yeni basılmış kitapların bir listesini yapsan.
Keşke bu sorunum olsa.
Sana başarılar diliyorum.
Bütün insanların barışı sevmesini diliyorum.
Tom'un karar vermesini diliyorum.
Keşke artık bunu yapmasan.
Umarım buna değer.
Tom'un yanlış fikre kapılmayacağını umuyorum.
Umarım beni hayal kırıklığına uğratmazsın.
Beni yanlış anlamadığını umuyorum.
Keşke bir günde daha fazla saat olsa.
Ben gerçekten şaka yaptığını umuyorum.
Ölene kadar cezaevinde kalmanı umuyorum.
- Umarım aptalca bir şey yapmazsın.
- Umarım aptalca bir şey söylemezsin.
Bu partiye gelebileceğini umuyorum.
- Keşke iştahımı nasıl kontrol edebileceğimi anlayabilsem.
- Keşke iştahımı nasıl kontrol edeceğimi anlayabilsem.
Ben bir hata yapmadığımı umuyorum.
Bunun büyük bir hata olmadığını umuyorum.
Sadece geçici bir sorun olduğunu umut ediyorum.
- Keşke bu kadar genç evlenmeseydim.
- Keşke bu kadar genç yaşta evlenmeseydim.
Bana yardım etmek için bir şey yapabileceğini umuyorum.
Keşke bütün insanlar barışı sevseydi.
Umarım onu yapmayacaksın.
Tom'un kazanacağını umuyorum.
Bunun çok fazla sorun olmadığını umuyorum.
Tom'un partiye gelmeyeceğini az çok umuyorum.
Keşke seninle ilişkiyi bitirmeseydim.
Tom'un tekrar öyle bir şey yapmayacağını umuyorum.
Bir dahaki sefere sana yardım edebileceğimi sanıyorum.
Keşke Tom'un koştuğunu görebilsedin.
Bu koltuğun meşgul olmadığını umuyorum.