Examples of using "Jotakin" in a sentence and their turkish translations:
Benden bir şey mi gizliyorsun?
- O bir dolap çeviriyor.
- Bir şeyler peşinde.
- O bir işin peşinde.
Bir şey gizlemeye mi çalışıyorsun?
Yiyecek bir şey istiyor musun?
Bir şey unuttun mu?
Herhangi bir şeyi aksatıyor muyum?
Biz bir şey düşüneceğiz.
- Bir dilek tuttun mu?
- Bir şey diledin mi?
Deneyelim!
Bir şeyler deneyelim!
Bir şey ye.
Yatağın altında bir şey var.
Bir şey söyle.
Hafif bir şey istiyorum.
- Başka bir tane deneyin.
- Başkasını dene.
Kutuda bir şey var mı?
Tom bir şey gizliyor.
Tom bir şey arıyor.
Tom katır kutur bir şeyler yiyor.
Sana bir şey vereceğim.
Biz Tom'dan bir şey aldık.
Onlar bir şey bekliyor.
Tom bir şey planlıyor.
Bir çocuk için bir şeye ihtiyacım var.
Bir şey geldi.
Suyumda yüzen bir şey var.
O bir şey saklıyor.
İçecek bir şey getir.
Bir şey biliyor musun?
Bir şey söyledin mi?
Bir şey duyuyor musun?
- İçmek için soğuk bir şeye ne dersin?
- Soğuk bir şey içmeye ne dersin?
- İçecek soğuk bir şeye ne dersin?
Sıra dışı bir şeyin kokusunu alıyor musun?
Ben bir şey hissediyorum.
Bugün yeni bir şey duydum.
Bir şey eksik.
Tom yerde bir şey gördü.
Sana bir şey göstermek istiyorum.
Sanırım yalnızca bir şey gördüm.
Fırında bir şeyim var.
Aradığınız bir şey mi var?
Sana küçük bir şey getirdim.
Saatte bir sorun vardı.
Onlar bir şey izliyor gibi görünüyordu.
Başka bir şey denemek istiyorum.
Tom galiba bir şeyler düşünüp duruyordu.
Korkunç bir şey oldu.
Bir şey oldu.
Aniden bir şey oldu.
Arabada bir sorun var mıydı?
Benzer bir şey başıma geldi.
O benden bir şey saklıyor.
Motora bir şey oldu.
Herkes bir dil konuşur.
Adamın paltosunun altında bir şey vardı.
Tatoeba'da her zaman çevirecek bir şey vardır.
Söylemek istediğin bir şey var mı?
Sana bir şey söylemek zorundayım.
Önemli bir şey olmalı.
Sana kişisel bir şey sorabilir miyim?
Tom çok aptalca bir şey yaptı.
Bir şey saklıyorsun, değil mi?
Yiyecek bir şey bulabilip bulamayacağıma bakacağım.
Tom Mary'ye içecek bir şey verdi.
Tom Mary'ye okumak için bir şey verdi.
Tom Mary'ye yiyecek bir şey hazırladı.
Bir şey duyduğuma eminim.
Ofisimde sana bir şey göstermek istiyorum.
Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı.
Bir şey ister misiniz?
Herhangi bir şeyi kestim mi?
Mary, Tom'un kulağına bir şey fısıldadı.
- Tom yine bir şeyleri kırmış.
- Tom yine bir şeyleri bozmuş.
Bu hesap makinesinde bir sorun var.
Lütfen bana yiyecek bir şey ver.
- Bir şey unutuyor gibi hissediyorum.
- Bir şey unutuyorum gibi hissediyorum.
Tom Mary'ye bir şey söylemek istedi.
Tom'un aklında başka bir şey vardı.
Tembellik yapmayı bırak ve yapacak bir şey bul.
Yiyecek bir şey ister misiniz?
Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.
Eğer o doğruysa mahvoldum demektir.
Hepimizin gelecekte yapılacak bir şeyi var.
Tekrar belirsiz bir şey söyleyebilir.
Onun benden bir şey sakladığını biliyorum.
Tom Maria için hoş bir şey yapmak istedi.
Bir şey yemek ister misin?
Tom masasında bir şey yazmakla meşgul.
Bir şey arıyorum.
Yolda ona bir şey olmuş olmalı.
Bana bir şey göstermek istediğini biliyordum.
Özür dilerim, bir şey mi söyledin?
Boston hakkında sana bir şey söyleyeyim.
Bence ebeveynlerim benden bir şey saklıyor.
Bana bir şey yaz.
Bir şey olmuştu diye endişeliydik.