Examples of using "Töitä" in a sentence and their turkish translations:
Çalışıyor musun?
Tom bir iş arıyor.
Annem çalışıyor.
- Çalış!
- Çalışın!
Çalış.
Çalışıyorum.
Tom iş arıyor.
Çalışıyor musunuz?
Bir adam çalışmak zorundadır.
Uruguaylılar için çalışmalısınız,
Sonunda bir işi oldu.
- Kim için çalışıyorsun?
- Kimin için çalışıyorsun?
- Kim için çalışıyorsunuz?
O bir iş arıyor.
Birlikte çalışıyoruz.
İşle ilgili yatmadım.
Boston'da bir iş arıyorum.
Tom çalışır.
Bir iş bul.
- Sıkı çalışmalısın.
- Sıkı çalışman gerekiyor.
Dolayısıyla çalışmaya başladık.
Tom bankada işe girdi.
Siz çok çalışıyorsunuz.
Çok çalışıyorsun.
Çok fazla çalışma!
O, çok çalıştı.
Bir köle gibi çalışıyorum!
Yapacak işlerim var.
Yapacak işin var.
Tom benim için çalışıyor.
Bir banka için çalıştım.
Tom çok çalışır.
Tom çok çalışır.
- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazar günü bile çalışırım.
Onlar sadece işlerini istiyorlar.
Artık çalışmıyorum.
Sık sık Boston'da çalışırım.
Babam çalışıyor.
- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.
Pazar bile çalışmak zorundaydı.
- Evliliğini kurtarmak adına çaba sarf etmen gerek.
- Evliliğini kurtarmak için uğraşmalısın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışmalısın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışmak zorundasın.
- Evliliğini kurtarmak için çalışman gerekiyor.
Hâlâ yapacak çok işim var.
Pazar günü çalışman mı gerekiyor?
Sen gerçekten sıkı bir işçisin.
Van Gogh'un eserlerini taklit etti.
Tom gece boyunca çalıştı.
O bir Amerikan şirketi için çalışıyor.
- Yarı zamanlı çalışabilir miyim?
- Part-time çalışabilir miyim?
Kot pantolonla çalışmak kolaydır.
Uzun süredir birlikte çalışıyoruz.
Gerçekten yapacak işim var.
- Daha sıkı çalışman gerekir.
- Daha sıkı çalaşmalısın.
Bütün gece çalıştım.
O, dün bütün gün çalıştı.
Zaman zaman Tom için biraz iş yaparım.
Bugün işin yok mu?
Kızlar çalışır.
Boğazıma kadar işe batmış vaziyetteyim.
Bugün çalışmak zorundayım.
Bu günlerde iş bulmak zordur.
Babam sıkı bir işçidir.
Annem mutfakta hâlâ çalışıyor.
Tom dokuzdan beşe kadar çalışır.
Biz çok çalışmalıyız.
Tom dün ne kadar süre çalıştı?
Babam çalışıyor.
Çok çalışmak zorunda kalacaksın.
Sonunda bir iş buldum.
Bütün gün boyunca çalışmaktadır.
Kocam işsiz ve bir iş arıyor.
Hepimiz çok çalışırız.
Benim için çalışmak istediğini düşünüyor musun?
İkiniz yine birlikte mi çalışıyorsunuz?
Tom bütün gün çalışıyor.
Tom dün ne kadar geç saatlere kadar çalıştı?
Biraz daha işim var.
Çalışıyor gibi davrandım.
Tom'a benimle çalışması için bir şans verdim.
Bu şartlar altında çalışmak istemiyorum.
Dün bütün gün çalıştım.
Artık Tom'la çalışmıyorum.
Ben bu para için çok çalıştım.
Tom'un pazar günleri çalışması gerekmiyor.
Sıkı çalışman için teşekkürler.
Benim bir işim var.
Tom Mary ile çalışmayı reddetti.
Tom bir işe girdi.
Çalıştığım yer bu.
Dün gece saat 10:00 kadar çalıştık.
O, daha çok çalışması için onu özendirdi.
Pazar günleri çalışmak zorunda değilsin.
Tom yarın çalışamaz.
Fazla çalıştığım için yorgunum.
Tom pazar günü asla çalışmaz