Translation of "Teen" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Teen" in a sentence and their turkish translations:

- Teen nyt tätä.
- Teen tämän nyt.

Ben şimdi bunu yapıyorum.

- Teen sinut iloiseksi.
- Teen sinut onnelliseksi.

- Seni mutlu edeceğim.
- Sizi mutlu edeceğim.

Mitä teen?

Ne yapacağım?

Teen drinkin.

Bir içki hazırlayacağım.

Teen läksyni.

- Ev ödevimi yapıyorum.
- Ödevimi yapıyorum.

Teen työhakemusta.

Bir iş başvurusu yapıyorum.

Teen kuolemaa.

Ölüyorum.

Teen töitä.

Çalışıyorum.

Teen munakokkelia.

Omlet yapıyorum.

Teen läksyt.

Ödevi yapacağım.

- Teen harvoin virheitä.
- Minä teen virheitä harvoin.

Ben nadiren hatalar yaparım.

- Mitä minä teen täällä?
- Mitä minä täällä teen?

Ben burada ne yapıyorum?

- Minä teen sen.
- Tahdon.
- Minä tahdon.
- Teen sen.

Onu yapacağım.

Teen siitä intellektuellia.

Konuyu entellektüel yapacağım.

Teen yksinkertaisen laivurinsolmun.

Yapacağım şey, basit bir kazık bağı.

Mitä teen seuraavaksi?

Gelecek sefer ne yapacağım?

Mitä minä teen?

Ne yapacağım?

Teen mitä sanot.

Söylediğini yapacağım.

Teen sen huomenna.

Onu yarın yapacağım.

Teen sen nyt.

Onu şimdi yapacağım.

Teen vain työtäni.

Yalnızca işimi yapıyorum.

Teen tätä työkseni.

Bunu yaşamak için yapıyorum.

Teen, mitä täytyy.

Yapılması gerekeni yapacağım.

Teen työtä kanssasi.

- Seninle çalışacağım.
- Sizinle çalışacağım.

Teen kuten pyydät.

İstediğin gibi yapacağım.

Teen sinulle videon.

Senin için bir video yapacağım.

Teen pitkää päivää.

Uzun saatler çalışırım.

Teen sashimia päivälliseksi.

Ben akşam yemeği için sashimi hazırlayacağım.

Minä teen teetä.

Çay yapacağım.

Teen aina sen.

Onu her zaman yaparım.

Teen mitä suosittelet.

Tavsye ettiğini yapacağım.

Minä teen sen.

Ben onu yapacağım.

- Teen sen, koska haluan.
- Minä teen sen, koska haluan.
- Teen sen, koska minä haluan.
- Minä teen sen, koska minä haluan.

Ben istediğim için onu yaparım.

- Teen mitä tahansa haluat.
- Teen mitä ikinä vain haluat.

İstediğin her şeyi yapacağım.

- Teen mitä tahansa minua huvittaa.
- Teen mitä tahansa minua haluttaa.
- Teen mitä vain minun tekee mieli.
- Teen mitä tahansa minun tekee mieli.
- Teen mitä vain minua huvittaa.
- Teen mitä vain minua haluttaa.

Canımın istediği her şeyi yaparım.

Jatkamme kokousta teen jälkeen.

Toplantıya çaydan sonra devam ederiz.

Teen keittoa suuressa kattilassa.

Ben büyük bir tencerede çorba pişiriyorum.

Teen töitä kuin orja!

Bir köle gibi çalışıyorum!

Haluatko, että teen sen?

Onu yapmamı istiyor musunuz?

Minä teen sitä vieläkin.

Hâlâ onu yapıyorum.

Teen sen, jos pystyn.

Bunu yapabilirsem yapacağım.

Teen vuoksesi mitä vain.

Senin için bir şey yapacağım.

Teen paljon tyhmiä ratkaisuja.

Bir sürü aptalca kararlar veririm.

Teen sen juuri ajoissa.

Onu tam zamanında yapacağım.

Teen sinulle valtavan palveluksen.

Sana büyük bir iyilik yapacağım.

Teen mitä minun täytyy.

Yapmak zorunda olduğum şeyi yapıyorum.

Teen sen joka tapauksessa.

Bunu zaten yapacağım.

Mitä minä teen täällä?

Ben burada ne yapıyorum?

Minä teen mitä suosittelit.

Tavsiye ettiğini yapacağım.

Teen töitä myös sunnuntaina.

- Ben pazar günü bile çalışırım.
- Pazar günü bile çalışırım.

Teen mitä ikinä haluatkin.

Ne istersen yapacağım.

Teen usein töitä Bostonissa.

Sık sık Boston'da çalışırım.

- Teen sen, mutta yhdellä ehdolla.
- Minä teen sen, mutta yhdellä ehdolla.
- Teen sen, mutta minulla on yksi ehto.

Onu yapacağım ama bir şartla.

- Minä teen töitä joka päivänä, paitsi sunnuntaina.
- Teen töitä joka päivänä, paitsi sunnuntaina.
- Minä teen töitä kaikkina päivinä, paitsi sunnuntaisin.
- Teen töitä kaikkina päivinä, paitsi sunnuntaisin.

- Pazar günleri hariç her gün çalışırım.
- Pazar hariç her gün çalışırım.

Teen yksinkertaisen koukun - tästä hakaneulasta.

Pekâlâ, şu çengelli iğneden basit bir kanca yapacağım.

Mieluummin kuolen, kuin teen sen.

Onu yapmaktansa ölmeyi yeğlerim.

Teen sen koska minun täytyy.

Onu yapıyorum çünkü yapmak zorundayım.

Teen mitä tahansa Tom pyytää.

Tom'un istediği her şeyi yapacağm.

Teen mitä ikinä Tom pyytääkin.

Tom her ne isterse yapacağım.

Haluatko, että minä teen sen?

Onu yapmamı ister misin?

Olen hyvä siinä, mitä teen.

Ben yaptığım işte iyiyim.

Mitäpä jos minä teen tuon?

Böyle yapsam nasıl olur?

Etkö arvaa mitä minä teen?

Ne yaptığımı tahmin edemiyor musun?

Teen silloin tällöin töitä Tomille.

Zaman zaman Tom için biraz iş yaparım.

Teen sen huomenna. Lupaan sen.

Yarın yapacağım. Söz veriyorum.

Mitäköhän teen kun pääsen kotiin?

Eve varır varmaz ne yapacağımı merak ediyorum.

Älä huolehdi. Minä teen sen.

Endişelenme. Bunu ben yapacağım.

Luulen, että teen jotain väärin.

Sanırım yanlış bir şey yapıyorum.

Minä teen, mitä minä haluan.

İstediğimi yaparım.

- Osallistun tenttiin tammikuussa.
- Teen kokeen tammikuussa.

Ocak ayında bir sınava giriyorum.

Teen sen jos he maksavat minulle.

Onlar bana ödeme yaparsa, onu yaparım.

Teen työtä joka päivä paitsi lauantaina.

- Cumartesi hariç her gün çalışıyorum.
- Cumartesi hariç her gün çalışırım.

Teen vain sen, mistä minulle maksetaan.

Bana ne için para ödenmişse sadece onu yaparım.

Teen tämän vain sinun omaksi parhaaksesi.

Ben bunu sadece senin kendi iyiliğin için yapıyorum.

Jos et kuuntele, teen sinut perinnöttömäksi.

- Dinlemezsen seni mirastan yoksun ederim!
- Dinlemezsen seni evlatlıktan reddederim!

Kerro Tomille, että minä teen sen.

Tom'a onu yapacağımı söyle.

Sinun täytyy kertoa minulle mitä teen.

Bana ne yapacağımı söylemelisin.

- Teen töitä tuolla.
- Työpaikkani on tuolla.

Çalıştığım yer bu.

Teen sen sillä ehdolla, että autat minua.

Bana yardım etmen şartıyla onu yaparım.

"Teen sen huomenna." "Sanoit noin jo eilen!"

"Bunu yarın yapacağım." "Bunu dün söyledin!"

Se mitä teen kaikista mieluiten on maailmanpyörissä käyminen.

Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

- Olen nikkaroimassa linnunpönttöä.
- Olen tekemässä linnunpönttöä.
- Teen linnunpönttöä.

Bir kuş yuvası yapıyorum.

Jos neuvot minua muuttamaan lausetta, minä teen sen.

Cümleyi değiştirmemi tavsiye edersen, ben onu yaparım.

Vakuutan sinulle, että teen kaiken mahdollisen auttaakseni sinua.

Seni temin ederim ki sana yardım etmek için mümkün olan her şeyi yapacağım.

- Mitä minä olen tekemässä?
- Mitä minä oikein teen?

Ben ne yapıyorum?

Teen läksyt sen jälkeen kun olen katsonut televisiota.

Televizyon seyrettikten sonra, ev ödevimi yapacağım.

Ei ole väliä mitä sanot, teen sen tavallani.

Ne dersen de, ben bunu kendi yöntemimle yapacağım.

Jos teen poikkeuksen kohdallasi, kaikki muut odottavat samanlaista kohtelua.

Sana bir istisna yapsam, aynı muameleyi herkes bekleyecektir.

Eivät kaikki pidä teen juonnista, esimerkiksi minä pidän kahvista.

Herkes çay içmeyi sevmez, örneğin ben kahve severim.

- Työskentelen kahdeksan tuntia päivässä.
- Teen töitä kahdeksan tuntia päivässä.

Günde sekiz saat çalışıyorum.

Sinä päätät, mitä teen. Tee päätös, sillä Dana odottaa meitä.

Seçim sizin. Kararınız neyse onu yapacağım. Bir karar verin. Dana bizi bekliyor.

- Mitä minun pitäisi tehdä nyt?
- Mitä minä nyt oikein teen?

Şimdi ne yapacağım?

Tee niin kuin minä sanon, ei niin kuin minä teen.

Dediğim gibi yap, yaptığım gibi değil.