Examples of using "Tilaisuus" in a sentence and their turkish translations:
Bir şansın vardı.
Aslanlara fırsat doğdu.
Av indirmek için en iyi şansı.
O, çok hoş bir değişikliktir.
Tom bu fırsattan yararlanmalı.
Bu, kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat.
...midesini doldurma fırsatına karşı koyamıyor.
Tom'un işleri hatasız yapmak için tek şansı vardı.
Kate'e bir filmde önemli bir rol oynama fırsatı verildi.
Tören sona erdi.
...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.
Fakat tungaralar sadece bir yıl yaşar. Bu, üremek için son şansı olabilir.
Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.
Lütfen bize bir şans ver.