Examples of using "Asiat" in a sentence and their turkish translations:
İşler değişti.
İşler değişir.
- Kırılıp bozulmak eşyanın tabiatıdır.
- Bozulup dağılmak eşyanın doğasında vardır.
İşler çığrından çıktı.
İşler değişti.
İşler tuhaflaştı.
Kaş yapayım derken göz çıkardım.
İşler normale döndü.
Keşke işler normale geri dönebilse.
Daha kötü olabilirdi.
İşler kontrolden çıktı.
İşler iyiye gidiyor.
İşler daha kötü oldu.
O zaman işler farklıydı.
İşler planlandığı gibi gitmedi.
Köprünün altından çok sular aktı.
Tom sık sık her şeyi son dakikaya bırakır.
İşleri çok ciddiye alıyorsun.
Tom iyi değildi.
Her şeyin daha beteri de vardır.
Ne yazık ki durum bu değildi.
Tom işleri kendi hızınızda yapar.
Umarım ailen iyidir.
Bu şeyleri nasıl biliyorsun?
Başka herkes için onu mahvedenler sizin gibi insanlar.
Bazı şeylerin söylenmemiş olarak bırakılması daha iyidir.
Ormanda en küçük şeylerin genelde en ölümcül olduklarını gördüm.
Buralarda şeyler çok tehlikeli oluyor.
Tom'un işleri hatasız yapmak için tek şansı vardı.
Tom tehlikeli olabilecek şeyleri hissetti.
Öncelik sırasına karar vermeliyim.
Yakında işlerin tehlikeli bir dönüş alacağı netleşti.
Tom'un söylediği her şeyin bir yalan olduğunu fark etmiyor musun?
Senin ve Tom'un arasındaki işler yoluna girmediği için üzgünüm.
Her zaman siyah ve beyaz değildir.
Her zaman bu şekilde oldu.
Tom onu olduğu gibi söylüyor.
Bunu basit tutmak istiyorum.
Tom birçok farklı şeyle ilgileniyor.
Sana olan aşkım sana her şeyi söylememe izin vermeyecek. Bazı şeyler söylenmemiş olarak bırakılsa iyi olur.
Tom yeni başladı fakat çabuk anlıyor.
Tom Mary'yi seviyor fakat Mary John'u seviyor. İşleri daha ilginç hale getiren, John Alice'i seviyor fakat Alice Tom'u seviyor.
Tom kadar iyi Fransızca konuşamayabilirim ama genellikle söylemek istediğim şeyi diyalog kurabilirim.