Examples of using "Pitkän" in a sentence and their turkish translations:
Ona uzun bir mektup yazdım.
Biz uzun bir yol geldik.
Uzun zamandır deniyorum.
Uzun süre Tom'u bekledim.
Uzun zamandır burada yaşıyorum.
Trenimiz uzun bir tünelden geçti.
- O, bana uzun bir mektup yazdı.
- Bana uzun bir mektup yazdı.
Ben bütün gün limon suyu arıyorum.
Ben uzun bir süredir o konu üzerinde düşünüyorum.
Uzun süredir benim arkadaşımsın.
Sana uzun bir ömür verebilirim.
- Uzun süredir Tom'u bekliyorum.
- Tom'u çok uzun zamandır bekliyorum.
Tom uzun süre Mary'yi bekledi.
O ne kadar süre önceydi?
O bana uzun bir hikaye anlattı.
Sega uzun zaman önce video oyun konsolları yapardı.
Uzun tartışmadan sonra, Kongre tasarıyı geçirdi.
Biz uzun süre bekledik ama o görünmedi.
Ondan iyi uzun mesafeli tohum saçıcı bulamazsınız.
Tom ne kadar süre Mary ile flört etti?
Oraya ulaşmak için uzun bir yol yürümek zorundasın.
Kocam, hastalığıyla uzunca bir süre savaştıktan sonra vefat etti.
Tom uzun süredir yatakta hastadır.
Tom çok uzun bir süredir yurt dışında yaşamaktadır.
Bu kelime uzun zamandır not defterimde.
Ta ki yeni bir dalga gelip reform yapıncaya kadar. Svoboda'yı uzun zamandır biliyorum
Doğu Cephesinde, Ruslar sona erdi. uzun bir geri çekilme ve çizgi stabilize,
Dave'in yeni arabası için epeyce para ödediğine bahse girerim.
O uzun zaman önce oldu.
- Kanada'da bir balayı çok paraya mal olur.
- Kanada'da balayı yapmak pahalıdır.
Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.
Bu yarasalar hızlı ve uzun mesafe uçmaya alışık... ...havada cambazlığa değil.
Almanya uzun bir yıpranma savaşını kaybedeceğini bilir daha büyük kaynaklara sahip Müttefikler'e karşı.
Uzun zaman önce ben gençken, ben her gün günlüğüme yazardım.
Okulun ne kadar uzakta?
Buradan uzun bir yol.
"Tom'u uzun zamandır tanıyor musun?" "Hayır, daha yeni tanıştım."
Tom uzun süre Mary'yi bekledi ama o asla gelmedi.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
Uzun süredir Fransızca öğreniyorum ama henüz akıcı değilim.
Uzun, susuz ve sıcak bir mevsimin sonuna gelinmiş. Gündüz sıcaklıkları 40 dereceyi aşıyor.
Tom dün ne kadar süre çalıştı?
Fransızca öğrenmeye ne kadar süre önce başladın?
Ne kadar süre burada kalmalıyım?
- Burada ne kadar kalacaksın?
- Burada ne kadar süre kalacaksın?