Examples of using "Muuten" in a sentence and their turkish translations:
Bu arada, geçen gece Tom'u gördüm
Aksi durumda, en temel destekten mahrum kalırlar.
Bu arada, dün onu gördüm.
Kaybetmeyeceğim!
Bu arada, kaç yaşındasınız?
Bu arada, nerede yaşıyorsun?
Yoksa çok hızlı şekilde üşürüm.
Derhal git, yoksa geç kalacaksın.
Oraya girmeyeceksin.
Bu arada, adresiniz nedir?
Tom sebepsiz güldü.
Bu arada, Mary'nin işinden ayrıldığını duydun mu?
Bugüne kadar kimlerin geldiğine inanmayacaksın.
Ağlama. Ben de ağlamaya başlayacağım.
Oh, sırası gelmişken: başarın için tebrikler!
Onu başka nasıl koyacağımı bilmiyorum.
Tom'a o soruyu sormak istemiyorsun.
Bu arada sence ölümden sonra bir şey var mı?
Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.
Dikkatli olmak zorundasın yoksa onu yine ıskalayacaksın.
Dün gece nerede olduğumu tahmin edemeyeceğine bahse girerim.
Bütün yolu koştum, yoksa treni yakalayamazdım.
Sırası gelmişken, nerelisiniz?
Bana paranı ver yoksa seni döverim.
Sırası gelmişken, bu odada klimaya benzer bir şey yok. Onun sahip olduğu tek şey elle tutulan kağıt yelpaze.