Examples of using "Olet" in a sentence and their turkish translations:
Sen bir aptalsın.
Sen bir profesörsün.
Sen bir ucubesin.
Sen şirinsin.
Sen bencilsin.
Sen sofistikesin.
Sen bir kaybedensin.
Sen bir ikiyüzlüsün.
Sen güvenilirsin.
Sen akıllısın.
Sen ünlüsün.
Sen bir gidicisin.
Sen bir bakıcısın.
Haklı olduğun zaman haklısın.
Sen güzelsin.
Çok tatlısın.
Sen iyi bir adamsın.
- Ne kadar uzunsun?
- Boyun ne kadar?
Senin sakarlığın var.
Sen iyi bir adamsın.
Okulda hangi yıldasın?
- Kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
- Kaçıncı sınıftasın?
- Kaça gidiyorsun?
Çok cesursun.
Çok duygusuzsun.
Ev ödevini yaptın.
Hâlâ hatalısın.
Sen benim toprağımdasın.
Benim koltuğumdasın.
Sinirlenince çok tatlı oluyorsun.
Sen çok iyi huylusun.
Çok hoşsun.
Neden banyodasın?
Sen bir kitap kurdusun.
Bu düşünceyi sevdim!
- Sen umutsuzsun.
- Tuysem.
Sen bir kadınsın.
Sen bir salaksın.
Sen benim kahramanımsın.
- Tehlikedesin.
- Tehlikedesiniz.
Harikasın.
Yaratıcısın.
Sen zavallısın.
Komiksin.
Sen bir züppesin.
Sen bir yalancısın.
Sen benim kadın kahramanımsın.
Sen dayanılmazsın.
Sen bir hayalperestsin.
Sen güzelsin.
Sen çalışkansın.
Sen imkansızsın.
- Normalden daha yüksek bir vücut ısın var.
- Ateşin var.
Sen üzgünsün.
Siz dikkatlisiniz.
- Doğru söylüyorsun.
- Haklısın.
- Haklısınız.
Bir öğrencisin.
İkiyüzlüsün.
- Sen yakışıklısın.
- Yakışıklısın.
Sen bir sanatçısın.
Engel oluyorsun.
- Kabasın.
- Sen kabasın.
Sen bir suçlusun.
Sen özelsin.
Sen dik başlısın!
Sen bir bebeksin.
Sen duygusuzsun.
Sen adanmışsın.
Sen bunalımlısın.
Sen umutsuzsun.
Sen yararlısın.
Sen okuma-yazma bilmiyorsun.
Sen verimsizsin.
Sen anlayışlısın.
Sen yanlış anlaşılansın.
Sen hoşnutsun.
Sen gevezesin.
Yaralısınız.
Sen bir mahkûmsun.
Sen kötüsün.
Sen bir yobazsın.
Sen cana yakınsın.
Sen bir yüz karasısın.
Sen bir sahtekarsın.
Sen bir arkadaşsın.
Sen bir centilmensin.
Sen bir dırdırcısın.
Sen bir çekici tipsin.
Sen bir yıkıcısın.
Sen bir domuzsun.
Sen bir cinsiyetçisin.
Sen bir kılıksızsın.
Sen bir yıldızsın.
Televizyondasın.
Sen harikasın.
Sen güvendesin.